Bir dönem Nikken için evden
çalışıp gelir sağlama gayretine girmiştim. Hayatım karmaşıktı ve basitçe elde
edeceğim bir gelire ihtiyacım vardı. Ayşe o gün beni bu hikayenin içine
balıklama sokuverdi. Karşımda çok kuvvetli bir kadın vardı, Nobel, bana inanılmaz
gaz vermiş ardından yabancı bir adamla görüşmemi sağlamıştı. Paz… Herkes bu
olayın çok kolay ve yapılabilir olduğunu, satış için küçük bir eğitim almam
gerektiğini söylemişlerdi. Çok etkilenmiştim. Bir tanecik ayakkabı tabanı
sattım, projeye inandım ama ne yazık ki altına elinizi koymadan başarı
gelmeyeceğinden, hayat daha karmaşıklaşıp ta düzene girdiğinde maaşlı bir işe
başladım.
Bu girişi neden anlattım
biliyor musunuz?
O küçücük zaman dilimi bana oldukça fazla deneyim ve
farkındalık kazandırdığı için.
Orada insanları
etkileme sanatı üzerine çok güzel tecrübeler kazandım. İnsanın, ürününü
satmadan önce kendisini satmasını ve kendisine güven duyulmasını sağlaması
gerektiğini öğrendim.
Yaşım 30 küsürlerdeydi. Bu günün gençliği bunu 20'lerin
başında öğreniyor bundan eminim ama özümsemesi gene 20'lerde olanlar sıyrılıp
sivriliyor.
Nikken'den mail almaya devam
ediyorum, güzel bakış açıları yaratan konularla ilgili yazıyorlar. Işte konu
başlığımda aynen böyle oluştu. “ Asansör konuşmanız ne?”
Bilmeyenlere asansör
konuşması nediri anlatayım….
11'inci katta lobiye inmek üzere asansöre bindiniz.
7'nci katta kapılar açıldı ve potansiyel en büyük müşteriniz ya da uzun
zamandır üzerinde çalıştığınız projenizle ilgili tanışmak istediğiniz o kişi asansöre bindi. Ne
derdiniz?
Ne derdiniz ki lobiye inene kadar konuşma başlamış ve bu sohbet size
önemli yeni bir bağlantı imkanı sunmuş olsun...
İşte bu benzetme "Asansör
Konuşması"nın önemini vurgular.
Benim kimseye fikir verme yetkinliğim yok ama güzel bir asansör
konuşması hayali hazırladım kendime, zira hayat, her an o kişiyi asansörde karşıma
çıkarabilme başarısına sahip.
7.kat, Lobiye varana kadar tam 60saniyem var.
“ Merhaba, burada karşılaşmamız çok hoş.”
Adam şok!
Soru gelsin “Tanışıyor muyuz?”
Işte bu an çok önemli… Adım zor anlaşılıyor malum, dedem öyle
istemiş. Stella desem adam bön bön bakacak buna bir formül bulmalıyım…
“ İtalyanca
Stella, Türkçe Yıldız” elimi uzattım, taa gözlerinin içine baktım adamın.
Etkilendi, gülümsedi hatta…
Bu noktada kartvisit uzattım,
adam silkinemeden alıverdi tabii.
Şimdi sıra benimle bir daha neden görüşşün, neyi
merak etsin, ne ilgisini arttırır soruları… buda bir sonraki cümlemi
oluşturdu.Öye bir şey söylemem lazım ki en kötüsü hayır diyecek.
“ Kahveye vaktiniz var mı?”
Adam şok, yok tabiiki. Ama bu kadın benden ne ister sorusu
oluştu gözlerde. Merak yaratılmış oldu!
Sıra ilgiyi arttırmada ama geri tepmemesi için çok cazip
olmalı…
“43 yaşında, yeni
başlangıç cesareti gösterdiğim hayatımda, ciddi bir atılım anımdayım. Yükselen trendlerin
farkındayım ve ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğimi düşünüyorum. Bunu yapabilirim
çünkü yeterince donanımlıyım.”
Unutmayın! Asansör
Konuşmanız kısa, anlaşılır, dikkat çekici ve en önemlisi karşınızdaki
kişiye soru sorma ihtiyacını hissettirecek, size ve duruma özel cümleler
olmalıdır.
Işte tam bu noktada adam bana sorar.
“ Hangi konuda donanımlı olduğunuzu düşünüyorsunuz?”
Cevap “ Kahve?”
Lobi... bundan sonrası Good Luck!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder