Eminim hepiniz bu oyunu küçük yaşlarınızda ve hatta anne
baba olduğunuzda çocuklarınızla oynamışsınızdır. Ben 45 imde yeniden oynamaya
karar verdim. Basit gibi gözüküyor ancak sayıların birbirine ulaşması için önce
sayıları tanıyor olmak lazım.
Mesela 1’den sonra 2 geleceğini nasıl biliyoruz?
Bu soru beni bu yola çıkardı.
Bir şekilde bir sonraki
adımı hep biliyoruz ama bilmiyor gibi yaşamayı seçiyoruz. 2’ye ulaşanlar ballı
oluyor, 1’den sonrasını bilmeyenler ise şansızlar mı olur öyleyse. Yani 2’ye
ulaşmak için yerimizden kalmak, çokça denemek, keşkelere ve geçmişe takılmamak
bizi ballı kategorisine taşır mı?
Korkular mı bizi 1’den 2’ye geçirmeye engel. O korkularla
içimizde büyüttüğümüz kaygılar, endişeler, çarpıntılar, terlemeler. Oysa sadece
1’den 2’ye bir düz çizgi çizmeyi denemek o kadar zor mu?
Dönüş yolunu
biliyoruz nasılsa. Ayrıca yarattığımız o korku ilüzyonu bizden ve yaşamın gerçeğinden
nasıl daha büyük olabilir ki? Ayrıca ben 2’ye gitmek istiyorsam ve oyuna
başladıysam neden hala 1’de durup 2’yi kötülüyorum ki? Delirmiş olabilir miyim
acaba?
Biliyoruz ki noktalar ileriye doğru birleşecek öyleyse
ilerleyip çizgiyi çekmekten başka çare yok ki! Ne duruyorsunuz Steve Jobs’un
dediğine kulak verin;
* “ Üniversite için neredeyse Stanford kadar pahalı bir
okul seçtim ve emekçi ailemin bütün birikimleri benim okul parama gidiyordu.
Altı ay sonra, buna değmeyeceğini fark ettim. Orada durmuş ailemin hayat boyu
biriktirdiği parayı harcıyordum. Sonuçta okulu bırakmaya karar verdim. O zaman
çok korkutucu gelmişti ama geriye dönüp baktığımda hayatımda verdiğim en iyi
kararlardan biri olduğunu görüyorum. Okulu bırakmamış olsaydım, o kaligrafi
dersine girmemiş olacaktım, bilgisayarlar şu an sahip oldukları o harika tipografiye
sahip olamayabilirlerdi.
Hayatımın erken bir döneminde neyi sevdiğimi bulduğum
için şanslıydım. Ortağım ve ben Apple’ı 20 yaşındayken evimizin garajında
kurduk. Çok yoğun çalıştık ve 10 sene sonra Apple, 4 bin çalışanı olan 2 milyar
dolarlık bir şirkete dönüşmüştü. Sonra kovuldum. 30 yaşında sokakta kalmıştım.
Hayatımın odak noktası olan şey bir anda yok olmuştu, bu büyük bir yıkımdı.
Birkaç ay ne yapacağımı bilemedim. Başarısızlık sembolü olmuştum ve vadiden
kaçmayı bile düşündüm. Ve yeniden başlamaya karar verdim.
O zaman farkına
varmamıştım ama Apple’dan kovulmak başıma gelebilecek en iyi şey olmuştu.
Hayatımın en yaratıcı dönemine girmek üzere özgürleşmiştim.
Sonra Next ve Pixar adında başka iki şirket kurdum ve
eşim olacak inanılmaz kadına aşık oldum. Pixar’da dünyanın ilk bilgisayar
animasyon filmi Toy Story’yi yarattık ve şu an dünyanın en başarılı animasyon
stüdyosuyuz. İnanılmaz olaylar zincirinden sonra, Apple Next’i satın aldı, ben
Apple’a döndüm.
Kovulmamış
olsaydım bunların hiçbirinin olmayacağından son derece eminim.
Gerçek anlamda tatmin olmanın tek yolu harika bir iş
olduğuna inandığınız şeyi yapmanızdır ve harika bir iş yapmanın tek yolu ise
yaptığınızı sevmenizden geçer.
Henüz bulamadıysanız, aramaya devam edin. Durmayın.
Tüm gönül meseleleri gibi, onu bulduğunuz zaman
anlayacaksınız. Ve her büyük ilişki gibi, seneler geçtikçe daha da
güzelleşecek. Yani bulana kadar devam edin! Yılmayın.
Kendinizde yeterli cesareti bulamadığınızda belki de
doğru zaman şimdi değildir diye düşünebilirsiniz ama eğer işler yolunda
gitmiyorsa/gitmeyecekse kaçınılmaz sonu beklemenin de bir alemi yok.
Unutulmaması gereken şey, her yeni başlangıçta, start noktanız neresi olursa
olsun bir öncekine daha avantajlı başlıyorsunuz. Korkunun ecele faydası yok. “
Noktaları ileriye
bakarak birleştiremezsiniz; onları sadece geriye baktığımızda birleştirebiliriz.
Noktaların gelecekte bir şekilde birleşeceğine inanmak gerekiyor. Bir şeye
güvenmeliyiz – tanrıya, cesaretimize, kaderimize, hayata, karmaya, herhangi bir
şeye. Bu yaklaşımın bizi asla yolda bırakmayacağını söylemişti Steve Jobs,
hatta hayatlarımızı bütünüyle değiştirebilir bile.
O zaman şimdi Noktaları Birleştirme Vakti!
O zaman şimdi Noktaları Birleştirme Vakti!
. . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. . . . . . . .. .
*Steve Jobs Stanford Üniversitesinin mezunlarına yaptığı
konuşma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder