💖Aşk böyle bir şeydir,
birinde kaybolduğunuz anda başka birisinin hayatınıza dokunması imkansızlaşır.
Ahmet Batman- Bana ikimiz anlat
Aşk bir bakıma beklemekti, çünkü kimse aşka gidemiyordu, aşk isterse kendi geliyordu.
Değisik deneyimleri seviyorum.
Aşk bir bakıma beklemekti, çünkü kimse aşka gidemiyordu, aşk isterse kendi geliyordu.
Değisik deneyimleri seviyorum.
Ne mutlu ki bu
deneyimleri hayatıma katarken yanımda en az benim kadar yarı deliler mevcut.
Malum bu kapitalizm kokan Sevgililer Günü bekarlar için biraz karmaşık insanlık
için komik. Tamam kabul ediliyor, dayatılmış bir gün.
Olsun, kapitalist düşünce kokusu her yeri sarmış olsa da ortalıkta kalpler,
kırmızılar, çiçekler, hediyeler ve keyifli paylaşımlarla kabul etmek lazım ki
enerjisi yüksek bir gün. Nemalanmak gerek. Bir iki dilek, bol bol sevdiklerine
sarılmak zaten keyifli neden bu keyfi katlamayalım di mi ama.
Deli işler dedim ya evimin
dibinde bir güzel ruhla denkleşmemde bu güne kısmetmiş. Selda Güleç'e ait
SG İmalathane. Selda tam bir öğrenme ve pişirme aşığı. Anlatılmaz yaşanır.
Kendisi sözcüklerin ve yazının tılsımına inanarak öyle güzel işlere imza
atıyor ki etkilenmemek imkansız.
Onunla birlikte sofradaki nefis yemeklere eklenmiş onca baharatı aklımızdaki kıvrımlardan çekip çıkarıp, önce ağzımıza oradan yüreğimize ve hayallerimize ekledik. Afrodizyak etki altında biraz ağzımız yandı, biraz içimiz ferahladı, bazen de tatlılıktan coştu dilimiz.
Onunla birlikte sofradaki nefis yemeklere eklenmiş onca baharatı aklımızdaki kıvrımlardan çekip çıkarıp, önce ağzımıza oradan yüreğimize ve hayallerimize ekledik. Afrodizyak etki altında biraz ağzımız yandı, biraz içimiz ferahladı, bazen de tatlılıktan coştu dilimiz.
Öyle güzel harmanladı ki sözlerle aşkın evrenini
Nilay, lezzetine doyum olmadı duyulanların, kahkahaların ve zaman uçtu gitti.
Katılanların her biri güzel, her biri sofraya özeldi. Selda'nın tatlılığına ve
misafirperverliğine, Pelin'in lezzetli sunumları eklenince bedenim
yiyeceklerle, ruhum da sözlerle doldu taştı. Tam anlamıyla doydum. 💝AŞKın
kendisi oldum.
Astronomi ve Gastronomi dedi Nilay.
Valla kelime olarak güzel
ikili üzerinde düşününce. Ikisinin tek alakası birini söylerken diğeriyle
karıştıran insanlar dünyası. Sözcük karmaşası ama öyle değil işte. Lezzetli bir
yemek, insanın ayaklarını yerden keser ve onu o kadar yükseltir ki yıldızlara
dokunabilecek kadar mutlu hisseder insan kendini. İşte astronomi ve gastronomi
arasındaki büyülü bağ tamda bu bence.
Ardından gelen soru
keyifliydi; Hangi gezegen hangi baharatla eşleşir?
Farkettim ki bütün gezegenleri bilirken baharat bilgim ne kadar kıtmış. Saydım 5-10 fazlası çıkmadı.
Farkettim ki bütün gezegenleri bilirken baharat bilgim ne kadar kıtmış. Saydım 5-10 fazlası çıkmadı.
Güneş, sıcak yakıcı, KARA
BİBER olsun.
Venüs, güzelliğin simgesi o
bir kadın , TARÇIN olsun. Hem tatlı hem acı, her kadın gibi.
Dünya dedim yaşam var o
yüzden TUZ.
Ee lezzet için tuz lazım ama
sadece tuz yetmez ve o anda fark ettim ki
hayatıma eklediğim çeşnileri gözden geçirmem lazım. Yeni kokular, yeni
tatlar öğrenmek lazım. Her biriyle özel olarak ilgilenmek lazım. Koyup çıkarıp
denemek lazım. Sevmeyip çöpe atmayı göze alıp, pes etmeden defalarca yeniden
eklemek lazım.
Birden kendimi
bir baharatçı dükkanın içinde hayal ediyorum. Muhteşem kokuları derin derin
içime çekiyorum. Burnum kaşınıyor hafiften ama içim coşuyor aniden. Tarifsiz bir
heyecanla tek tek okuyorum adlarını.
Olmazsa olmaz Tuz:
canım evlatlarım, anam, babam, kardeşim…
Olmazsa
Her yere yakışan
Karabiber: canım dostlarım, yüreğime
dokunanlar, az acıtan ama beni benden alanlar…
Pul biber: içimi yakanlar…
Tarçın: kadınlığım…
Karanfil: platonik hallerim…
Vanilya: hayatıma lezzet katanlar…
Anason: ölümle beni ayıranlar…
Sumak: yarı tatlı, yarı ekşi iki ruhlular…
Sarımsak: kendim, lezzetli, keyifli ve sıcak, ilginç…
Nane: beni ferahlatan yüreğim, aynı zamanda yakan
Çörekotu: kapkara zor düşüncelerim…
Kekik: kendime ekledigim keyifli saatler…
Fesleğen: çeşni katan, gelip gidenler…
Safran: az bulunan bir o kadar da bana özel olan, peşinden koştuğum hayallerim…
Köri: renk değiştiren kararsızlar, tarifsizler…
Kakule: bilmediğim yanlarım, keşfetmek icin yanıp tutuştuklarım
Kakao/Çukulata: AŞK’ın kendisi.
Pul biber: içimi yakanlar…
Tarçın: kadınlığım…
Karanfil: platonik hallerim…
Vanilya: hayatıma lezzet katanlar…
Anason: ölümle beni ayıranlar…
Sumak: yarı tatlı, yarı ekşi iki ruhlular…
Sarımsak: kendim, lezzetli, keyifli ve sıcak, ilginç…
Nane: beni ferahlatan yüreğim, aynı zamanda yakan
Çörekotu: kapkara zor düşüncelerim…
Kekik: kendime ekledigim keyifli saatler…
Fesleğen: çeşni katan, gelip gidenler…
Safran: az bulunan bir o kadar da bana özel olan, peşinden koştuğum hayallerim…
Köri: renk değiştiren kararsızlar, tarifsizler…
Kakule: bilmediğim yanlarım, keşfetmek icin yanıp tutuştuklarım
Kakao/Çukulata: AŞK’ın kendisi.
Tavsiye üzerine “Bir tutam Baharat” filmini
seyredeceğim. Belki ülkemin değişik lezzetlerini düşüneceğim, Anadolu’nun
zenginliğini, din ve kültür karmaşalarının bir arada ne keyifle
yaşayabildiklerini, evrenin güzelliklerini, ve bir sofra bir aile mutluluğa
yeter diyeceğim. Sonra dönüp göklere bakacağım yıldızları göreceğim,
adımı hatırlayacağım, parıldamayı unutmamam gerektiğini hatırlayıp kendime
gülümseyeceğim. Karanlığın güzelliğine hayranlıkla dalmışken, ışıklı anların
hep olacağını hatırlayacağım. Bir #hayır duası yapıp yatacağım. Her zaman #hayırdır
ve her şey hayrımızadır diyip kendimi uykuya teslim edeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder