17 Şubat 2017 Cuma

Aşk böyle bir şeydir...

💖Aşk böyle bir şeydir, birinde kaybolduğunuz anda başka birisinin hayatınıza dokunması imkansızlaşır. Ahmet Batman- Bana ikimiz anlat

Aşk bir bakıma beklemekti, çünkü kimse aşka gidemiyordu, aşk isterse kendi geliyordu.

Değisik deneyimleri seviyorum. 

Ne mutlu ki bu deneyimleri hayatıma katarken yanımda en az benim kadar yarı deliler mevcut. Malum bu kapitalizm kokan Sevgililer Günü  bekarlar için biraz karmaşık insanlık için   komik. Tamam kabul ediliyor, dayatılmış bir gün. Olsun, kapitalist düşünce kokusu her yeri sarmış olsa da ortalıkta kalpler, kırmızılar, çiçekler, hediyeler ve keyifli paylaşımlarla kabul etmek lazım ki enerjisi yüksek bir gün. Nemalanmak gerek. Bir iki dilek, bol bol sevdiklerine sarılmak zaten keyifli neden bu keyfi katlamayalım di mi ama.


Deli işler dedim ya evimin dibinde bir güzel ruhla denkleşmemde bu güne kısmetmiş. Selda Güleç'e ait SG İmalathane. Selda tam bir öğrenme ve pişirme aşığı. Anlatılmaz yaşanır.






















Burası hepimize açık bir mutfak. Içine gir, pişir, paylaş ve daha ötesi etkinliklere katıl, geliş. Hem zihnin, hem yüreğin. Bizden önceki gün Ayşe Tolga varmış. Aşkın Aroması’nı anlatmış. Katılanlar hem yemiş, hem sohpet etmiş. Biz - Dalia ve ben- Aşkın Edebiyatını dinlemek için geldik. Selda bizim için güzel bir ruhtan destek almış. Nilay Yılmaz. 

Kendisi sözcüklerin ve yazının tılsımına inanarak öyle güzel işlere imza atıyor ki etkilenmemek imkansız.
Onunla birlikte sofradaki nefis yemeklere eklenmiş onca baharatı aklımızdaki kıvrımlardan çekip çıkarıp, önce ağzımıza oradan yüreğimize ve hayallerimize ekledik. Afrodizyak etki altında biraz ağzımız yandı, biraz içimiz ferahladı, bazen de tatlılıktan coştu dilimiz.


Öyle güzel harmanladı ki sözlerle aşkın evrenini Nilay, lezzetine doyum olmadı duyulanların, kahkahaların ve zaman uçtu gitti. Katılanların her biri güzel, her biri sofraya özeldi. Selda'nın tatlılığına ve misafirperverliğine, Pelin'in lezzetli sunumları eklenince bedenim yiyeceklerle, ruhum da sözlerle doldu taştı. Tam anlamıyla doydum. 💝AŞKın kendisi oldum. 

Astronomi ve Gastronomi dedi Nilay.
Valla kelime olarak güzel ikili üzerinde düşününce. Ikisinin tek alakası birini söylerken diğeriyle karıştıran insanlar dünyası. Sözcük karmaşası ama öyle değil işte. Lezzetli bir yemek, insanın ayaklarını yerden keser ve onu o kadar yükseltir ki yıldızlara dokunabilecek kadar mutlu hisseder insan kendini. İşte astronomi ve gastronomi arasındaki büyülü bağ tamda bu bence.

Ardından gelen soru keyifliydi; Hangi gezegen hangi baharatla eşleşir?
Farkettim ki bütün gezegenleri bilirken baharat bilgim ne kadar kıtmış. Saydım 5-10 fazlası çıkmadı.
Güneş, sıcak yakıcı, KARA BİBER olsun.
Venüs, güzelliğin simgesi o bir kadın , TARÇIN olsun. Hem tatlı hem acı, her kadın gibi.
Dünya dedim yaşam var o yüzden TUZ.
Ee lezzet için tuz lazım ama sadece tuz yetmez ve o anda fark ettim ki  hayatıma eklediğim çeşnileri gözden geçirmem lazım. Yeni kokular, yeni tatlar öğrenmek lazım. Her biriyle özel olarak ilgilenmek lazım. Koyup çıkarıp denemek lazım. Sevmeyip çöpe atmayı göze alıp, pes etmeden defalarca yeniden eklemek lazım.


Birden kendimi bir baharatçı dükkanın içinde hayal ediyorum. Muhteşem kokuları derin derin içime çekiyorum. Burnum kaşınıyor hafiften ama içim coşuyor aniden. Tarifsiz bir heyecanla tek tek okuyorum adlarını.

Olmazsa 
olmaz Tuz: canım evlatlarım, anam, babam, kardeşim…
Her yere yakışan Karabiber: canım dostlarım, yüreğime dokunanlar, az acıtan ama  beni benden alanlar
Pul biber: içimi yakanlar

Tarçın: kadınlığım
Karanfil: platonik hallerim
Vanilya: hayatıma lezzet katanlar
Anason: ölümle beni ayıranlar
Sumak: yarı tatlı, yarı ekşi iki ruhlular
Sarımsak: kendim, lezzetli, keyifli ve sıcak, ilginç…
Nane: beni ferahlatan yüreğim, aynı zamanda yakan
Çörekotu: kapkara zor düşüncelerim…
Kekik: kendime ekledigim keyifli saatler
Fesleğen: çeşni katan, gelip gidenler
Safran: az bulunan bir o kadar da bana özel olan, peşinden koştuğum hayallerim
Köri: renk değiştiren kararsızlar, tarifsizler
Kakule: bilmediğim yanlarım, keşfetmek icin yanıp tutuştuklarım
Kakao/Çukulata: AŞK’ın kendisi.



Tavsiye üzerine “Bir tutam Baharat” filmini seyredeceğim. Belki ülkemin değişik lezzetlerini düşüneceğim, Anadolu’nun zenginliğini, din ve kültür karmaşalarının bir arada ne keyifle yaşayabildiklerini, evrenin güzelliklerini, ve bir sofra bir aile mutluluğa yeter diyeceğim. Sonra dönüp göklere bakacağım yıldızları göreceğim, adımı hatırlayacağım, parıldamayı unutmamam gerektiğini hatırlayıp kendime gülümseyeceğim. Karanlığın güzelliğine hayranlıkla dalmışken, ışıklı anların hep olacağını hatırlayacağım. Bir #hayır duası yapıp yatacağım. Her zaman #hayırdır ve her şey hayrımızadır diyip kendimi uykuya teslim edeceğim.



Sevgililer gününden, bir bardak şarapla, bol edebiyat eşliğinde keyifli mekanda bir tutam baharattan beni buralara sürekleyen güzel yüreklere tekrar sonsuz teşekkürler.