26 Temmuz 2019 Cuma

Gobinde Mukande Udare Apare



Bir süredir yeni yaşam alanımda yenilikler deneyimliyorum. Her biri kendimi bana biraz daha tanıtıyor, biraz daha sorgulatıyor. Ülke değiştirmek her ne kadar hazırım desenizde öyle kolay bir süreç değil. Adaptasyon için hem kendinize hem de ülkeye zaman tanımanız gerekiyor. Yaşımızda çok genç olmayınca, kalıplı düşüncelerden sıyrılmak pek öyle parmak şıklatma hızında gelişmiyor.







Bu adaptasyon döneminde, doğduğum topraklarda yapmayı çok isteyipte çeşitli gereksiz bahanelerle ertelediğim yogaya hasbel kader başlamış oldum. Hem Türkiye’den gelen dostumun sesiyle, hem de inanılmaz bir tesadüfler zinciriyle hayatıma eklenen Avustralya’dan bu topraklara eklenmiş bir Kundalini hocasıyla.


Her gün yeni söz diyen Mevlana gibi, her gün yeni bir mantra ekleniyor zihnimden sıyrılıp yüreğime. Mantra sanskrit dilinde “Aklın Aracı” demekmiş. Mantra  kelimeleri genelde ilkel seslerden oluşan, binlerce yıl öncesinde bilgeler tarafından titreşim kalitesi ölçülerek seçilen sözcük gruplarıdır. Meditasyon halindeyken mantra’lar bir oyuncak gibi zihnimizi  oyalar, tekrarlarda yarattıkları titreşim ile zihnimizi düşüncelerden özgürleştirip, sessiz ve dingin olmamızı sağlar. Bu hisle bizde sakinlikte huzurla başbaşa oluruz.

SO HUM ilk mantram
SO  dişi enerji titreşimi, Kozmik Bilinci (Ruh­-Spirit), HUM eril enerji titreşimi, Bireysel Bilinci (Can-Soul) temsili. SO-HUM  Meditasyon’u sırasında oluşan titreşimlerin  ses enerjisi, nefesin içindeki yaşam enerjisi ile birleşerek, BIR olur. Dengeleniriz.
Meditasyona başlamadan önce kendimize 4 temel ruh sorusu sormak önemli; ancak  soruların cevaplarını vermemize gerek yok. Sanki balonu havaya bırakmış gibi sorularıda  evrene bırakıyoruz.
Ø  Ben kimim?
Ø  Gerçekten ne istiyorum ?
Ø   Yaşam amacım nedir?
Ø  Hayatımda sahip olduğum neler için şükretmeliyim?

Her eklenen söz dizimi bambaşka farkındalıkları yanında taşıyor. Yeni yaşam alanıma uyumlanmayı kolaylaştırdığı kesin. Ve geçenlerde nefesime eklenen mantram:

Gobinde Mukande Udare Apare
Hariang Kariang Nirname Akame

Sesli dinlemek isteyenler için Seda Bağcan’ın yorumuyla youtube ekliyorum.


Guru Gaitri Mantrası'nın bu kelimelerin hepsinin bir anlamı var. sırasıyla:
Destekleyen, Ayakta tutan, Kurtarıcı, Azat eden, Aydınlatıcı, Sonsuz, Yok edici, Yaratıcı, İsimsiz, Arzusuz.

Bunlar içimizdeki yaratıcı kaynağın sıfatları. Beynin sağını/solunu dengelememizi, kalp çakramız üzerinde çalışarak, şefkat, sabır, tolerans, bütünle bir olma duygularımızı güçlendirir. Karmik blokajlarımız ve geçmişmizden taşıdığımız bizimle birlikte gelen problemlerimiz üzerinde çalışır. Bu mantrayı söylemek auramızı temizlememize ve koruma alanımızı güçlendirmemize yardım eder.

Işte bunlardan aldığım destekle uyumlanmak ve sakinlikle yaşamda ilerlemek mümkün oluyor.
Bir başka destekte bambaşka bir alandan yoluma çıktı. Gene doğduğum topraklarda müthiş süpheyle baktığım bir yöntem olan BIOFEEDBACK konusuna burada kapı açtım.
Amanın bilemezsiniz o kapıdan neler çıktı, kapıyı tutamadım hepsi üzerime fışkırdı ancak ağırlıkla değil kolları açık kucaklayarak. Hepsi benim hallerimmiş.

Bunun adı hayatı keşfetmekmiş.
Her şey bir soru ile başladı.
Ben neden …. ?
….. burada kişisel durumları sembolize ettiği için boş bıraktım ki okuyan herkes kendi sorusunu düşünerek  okusun.

Uzaklardan taaa zihnimin en derininden gelen bu soru, beni sürekli taciz ettiği için kendimi  huzursuz ve gergin hissettiriyor.
Cevabının peşindeyim ama aslında biliyorum ki konu soru değil, onun sonucunu merak etme hali.
Bir çoğunuzun belki de denemis olduğu ama benim  aklıma bir türlü oturtamadığım bu yöntem müthiş bir bilinç oluşturdu sorum hakkında.

Titreşimlerden oluştuğumuz konusunda hepimiz hem fikiriz. O titreşimleri okuyup hafızasındaki datayla karşılaştırma yapan ve sonucu bir yazılı metine dönüştüren bu alet ile tanışmam çok sevdiğim bir dostumun bunu meslek olarak edinmesi sayesinde oldu.

Aletin adı EDUCTOR- nam-ı diğer  “Educational Doctor”

Sorum kafamda, kablolar her yerimde ve ekranda milyonlarca çıktı. Hepsi BEN ve benim hallerim. Bildiklerim ve ya bilmediklerim.
Hislerim ya da ilüzyonlarım. Cevaplarım ve travmalarım. Kimyam ve fiziğim. Biyolojim ve bedenim.
BEN bir ekran dolusu yazıya dönüştüm. Soru değerini yitirdi ve soru KENDİM oldum.

Ben kimim?

 
Korkularım, endişelerim, beklentilerim, hayallerime ulaşma becerim, kimyasal ve duygusal hallerim, kemiklerim, organlarım, sinirlerim, nöronlarım ve hücrelerim oldum.
Meğer hayatın anlamı sorunun cevabında değil,  bendeki bütünlükte gizliymiş.

Şimdi soruyu yeniden sorun kendinize, bir de SO HUM katın nefesinize, gözlerinizi kapayıp cevaba ulaşmayı isteyin. 
Benim gibi uzun zamandır sorup durupta cevaba ulaşamayanları da sevgili Eductor’ın yanına Lizet’in yorumlarına davet ederim.

Lizet Moreno Instagram sayfası: morenowellness