29 Aralık 2011 Perşembe

Evet 365gün’ün sonuna geldik. Oysa şu bilgisayarımın tuşlarına sanki bu sene için yeni basmaya başladığımı hatırlıyorum. Zaman Einstein’ın dediği gibi güzel yaşanınca hızlan geçiyor.


Doğrudur çünkü ben bu sene çok keyifle yaşadım! Laf yok, yaradana, evrene, aileme, çocuklarıma, dostlara ve BANA şükürler olsun!

Hersene yaptığım gibi günlüğümü elime alıp gözyaşlarımı ve kederlerimi ayıkladım içinden- zaten pekte yokmuş ama olsun gene de olanları arka plana bırakıp - güzelleri sizinle paylaşıyorum.

40 oldum bu sene ben 40!

20’ler bittiğinde sevinçten zıplamıştım. OH! artık durulurum, gereksiz bekleyişler, karar vermeler, soru işaretleri bitecek diye.

30’ların bittiğini hatırlamıyorum, ikiz çocukla çalışan ve bol sorumlulukları olan bir anneydim. Farketmeden geldi, ÇOK ACITTI ve geçti gitti.

40 olduğumu ömrümce unutmayacağım sanırım. Her yönden! Gene bekleyişler, karar vermeler ve soru işaretleri olacak ama bu sefer 20x2 olduğumdan olsa gerek sakinim ve heyecanla olacakları bekliyorum galiba...

40 olacağız diye bir dostumla “40 İYİ ŞEY LİSTESİ” yapmaya karar vermiştik. Bilmem onun ki bitti mi? ama benimki bitti. İşte size 40 İYİ ŞEY LİSTEM! Söz verdiğim gibi yazıyorum...

1) Yeni yıla girmeden önce 365 yaşanan günü bloguma yazma cesareti.

2) Kızlarla Cağaloğlu hamamında kese ve kahkaha... Teşekkürler Linet, Belgin, Lisa, Etel,Süzet,Nilhan

3) Gün ortasında iş kırıp Frida Kahlo sergisi – Teşekkürler Linet ve son anda eklenen Rozi

4) Kuzen toplantısı- Teşekkürler Stella, Ceki,İlona,Suzi, Vedat, Jacko, Tuna

5) Yeni araba almak – Teşekkürler BABOŞ’um desteğine ve herzaman arkamda olduğun için!

6) Yazarlık atelyesi hediyesini hayatıma katmak – Teşekkürler Rozi

7) Annemle kış gününde sahilde kahve keyfi

8) 10.000mt’den gün batımı – Teşekkürler Tanrım

9) Eski hemde çok eski iş arakadaşlarımla uzak bir ülkede kahve molası – Teşekkürler Mor, Varda

10) Eski bir dostumun halen beni sevip değer verdiğini görmek, hissetmek ötesi yaşamak

11) Okulda sanat terapisi

12) Rekor buble denemesinde 154 kişiden biri olmak

13) Hommade Pasta keyfi @Venturero

14) ..................................................

15) Süpriz +40 partisi hazırlandığını bilmek – Teşekkürler Louis, Lisa, Nurit, Linet vs vs vs

16) Sonsuzluk ve ötesi yüzüğü – Teşekkürler Mom ve Baboş, beni anlayıp elimden tuttuğunuz için

17) Gün ortası iş kırıp masaja gitmek – Teşekkürler Nihal

18) Derin mavide erimek ve boşluk hissi. Teşekkürler........

19) 40 yaşına havada girmek ve bütün sene yolculukta geçmesi için niyet etmek. Yükseklerde bulutlara bakıp gözlerinle dans etme keyfi. Thanks to MY BOSS

20) Yeni kurulan dostluklar araya mesafeler girmiş olsada- Thnx to Judith

21) Göklerde doğum günü pastası ve Şampanya! VE bunun THY ikramı olmadığını bilmek. Teşekkürler Lisa

22) 40 kırmızı balon. Teşekkürler Nurit ve aşkım oğluşlarım Eytan’ım- Meir’im

23) Süpriz partide süpriz klip seyretmek ve istediğin hediyeyi alabilmek. Teşekkürler tüm katılan ve katılamayanlara

24) Seksi olduğumu hissetmek için 15pond kırmızı fiyonklu ayakkabılar. Teşekkürler İlona

25) At binmek ve deniz üstü sohpeti. Teşekkürler Nihal

26) Kimbilir kaçıncı kere kurulan, ayarlanmak için çaba sarfedilen ve hep yüzümü güldüren Dost sofrası- Teşekkürler Sibel - Niso

27) Oğlumun Çanakkale’den VALİDEM’e diye aldığı Hürrem yüzüğü

28) Reflections . Teşekkürler Memo

29) Bonjovi konseri ve çığlık çığlığa “ALWAYS” – Teşekkürler Melis

30) Saroz’da değişimin aksini suda görmek

31) Her çocuk annesinden şikayet eder, gitmeyenin yerine tiyatroya giderler. Enka ve Düğün.Teşekkürler Esti

32) MFÖ ve “Yandım, Yandım....” seneler sonra ilk defa LIVE!

33) Family Tatil@ASOS- Teşekkürler tüm ailem hepiniz ÇOK ÖZELsiniz

34) Hediye valizle, hediye tatil@Büyükada

35) Orfeus PART 2

36) Bir karar aldım ve uyguladım. 2.Dövmem.

37) Evde annemden süpriz masaj

38) Limmud tüm gün keyif ve farklılık

39) Aniden ve planlamadan Viyana bileti , meşhur operada mükemmel bale keyfi, meşhur pastahanelerde pasta keyfi

 
40) "Tanrım beni baştan yarat!" sloganına uygun 8kilo



Buda Senenin +1Piyangosu... Kimbilir belki de yeni sene listemin” 41 kere Maşallah” 1.si

41) YADA 1 ) Elbise fermuarı yüzünden alınan karar. Teşekkürler Bardavitler

Gördüğünüz gibi herkesten ve her yerden iyi şeylerle donanmış 365günü geride bırakıyorum. Tutamayacağım hiçbir sözü vermedim , gördüğüm o ki bu senenin motosu farklı olacak.



Bu görsele ekleyeceğim tek detay “ Tüm sevdiklerimle!” olacaktır.






2012’DE Burcum diyor ki;

TÜKETİN Fıstık – Anlayamadım canlısını mı cansız olanını mı?

DİKKAT EDİN Hafıza kayıpları , ne diyeyim kendinizi sıksık hatırlatın bana neme lazım.

KAÇININ Olumsuzluk, aman uzak dursun benden!

KADER BAĞLARI: Terazi, Kova- Tanıyanınız varsa haber versin lütfen :)

GÜÇ KAZANMAK İÇİN: Ekip çalışmaları, Anlaşılan bol projeli olacak :)

SPORUNUZ: Hava paraşütü – tamamen sapıtmış burcum!Ama vardır bir keramet…

ANAHTAR KELiME: “Ben Düşünürüm, dans iki kişiyle yapılır” yorumsuz…

SİMGE KİŞİLİĞİNİZ: Johnny Depp – Ölürüm …

RENGi: Bütün iddiasız renkler – Mesela kırmızı!

YÖNÜM: Daha çok kültür, ruhsal konular ve entellektüel bilgilere doğru


SEYAHAT: Londra,Verduşum sana bağlıyız!



365 gün boyunca koştur sonra 10’dan geriye sayarak bırak gitsin koca seneyi, haksızlık değil mi?

Tabii ki yenilerle de yaşamaya alışmak şart ama geriden gelenleri atmamak lazım, üstünde çalışıp yeniye adapte etmek lazım.

Dün akşam nefis bir yılbaşı konseri dinledim. Çaykovski’nin huzurlu ve keyif veren bestelerinin arasında 365 günümü yeniden yaşadım ve birşey dikkatimi çekti. Tüm müzik aletleri başlı başına harika olabilir ama onu yöneten sahneye çıktığında neyin ne zaman çalacağına işaret etmeye başlayınca insan büyüleniyor çıkan sonuçtan. İşte hayat böyle, içimizde ve dışımızda bir çok güzellikler var, biz hayatımızın yöneticisi olarak neyi ne zaman çalacağımızı işaret edersek sonuç büyüleyici olacaktır.

Hadi hepimize kolay gelsin. Happy and Happy New Year!

17 Aralık 2011 Cumartesi

KAFAMIN DİKİNE :)

           Bir insan düşünün hayatı boyunca kafasının dikine gitmiş, kimsenin ve hiçbir felsefik sözcüğün arkasına takılmamış, daha da ötesi takılanları eleştirmiş.



Ne demektir kafasının dikine gitmek; kendi düşünce ve görüşünün en iyi olduğuna inanarak kimsenin öğüdünü, uyarısını dinlememek…


İşte bu kişi aynen tanıma uygun yaşayan, davranan, konuşan biri…


Aklına estiğinde uçmuş, canı istediğinde dalmış, adrenalini en yüksek seviyeden yaşama cesareti göstermiş, evini hayvan doldurmuş kendine yer kalmamış.
Çöl toprakları evimde olsun demiş 7 cihan gezip kumları şişelemiş, illa ki bir kuş kafesim olacak demiş dünyanın öbür ucundan bulmuş getirmiş.
Ülkemin ayak basılmadık toprağı kalmasın demiş, herhafta sonu yollara düşmüş. O kazak benim olacak! diye en yakın dostunu sinir bile etmiş.
Kafama taktığımı yaparım( ! ) demiş, 20'sinde ayrı eve çıkmış.
Koleji bitirip universiteye devam etmemis.
Kimse engel olamaz demiŞ, bankalara borcuna rağmen dünyayı gezmiş.
Yetmemis " Kolleksiyoncu'yum" diye milleti delirtip bir şişe için herkesi peşinden sürüklemiş!


Anlayacağınız kafasınınn dikinden hiç vazgeçmemiş...


O kadar dikine gitti ki bu sefer, sınırları zorlayıp başımıza hatta ülkeme yetmemiş dünyaya “Kolleksiyoner” kesildi benim kadim dostum …


Evinde adım atacak yer kalmamış, marketten raflar alınıp ev bir Cola dünyasına dönmüş. Sadece kırmızıya olan deli tutkusundan mıdır, birşeyi şiddetle isteyip elde etme yapısından mı yoksa herkesin dediği gibi çılgınlığından mıdır bilemem ama bu basit obje onu bugünlere taşıdı.


Kendine kart basmış, uğrunda uykusuz kalıp bir şişe daha sahibi olacam diye kilometreler yapmış. Ayrıca kollesiyonculuğun ne demek olduğunu bildiğinden
vaz geçmeden, tüm sızlanmalarıma katlanarak benim ülke bebekleri kolleksiyonuma madden, manen yardım etmektedir.











          Neden mi yazıyorum onu çünkü insan inandığı birşey uğruna vaktini, kalbini ve aklını verirse sonuç = BAŞARI.



Hani hepimizin başarılı insan tartışması vardır ya, üniversite bitirmiş, çok kazanan, popüler kelimelerinin arkasına sıraladığımız, o bunların hiçbiri değilken bile başarılı…


Oğullarıma bakıp hayal kuruyorum, şöyle olsunlar, böyle olsunlar diye ama son zamanlarda onlara bakıp yüzünüzü gülümseten şeyler yapın diyorum…


Ben galiba değişiyorum! Ve bu kadim dostum benim her değişimimde yanımdaydı onun için yazıyorum.


Koş canikom koş…Bundan sonra ki sergin Amerika’da olsun inşallah…Başarılar!



Not: Evinde şişeleri görmek isteyenler 1TL karşılığında randevu alarak gidebilir diye bildiriyorum ama bilmem kendisini evde bulabilme şansınız olur mu?


3 Aralık 2011 Cumartesi

3.MEKTUP



        "Her hakiki aşk hikâyesi umulmadık dönüşümlere yol açar.
Aşk bir milat demektir. Şayet “aşktan önce” ve “aşktan sonra” aynı insan olarak kalmışsak, yeterince  sevmemişiz demektir. Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir."
Aşk- Eli Şafak


         Herkeste farklı duygular uyandıran bu best seller kitap, benim bu özel gün ki halime tercüman oldu.
Derim ya herzaman kitap insanın en iyi dostudur!

Herkese nasip olmayan ama özenilecek bir durum da olmayan hallerimden 3.sü bu gün.
3 koca sene, 1095 gün, 26280saat, 1.576.800 dakikadır bu hayat çarkını döndürüyor sensiz.


          Böyle zor saatler ancak insan sevdiklerine sıkıca sarılınca atlatılabiliyor. Canım çocuklarım, herşeylerim... Bu hayat sizleri direksiz bıraktıysa da emin olun bir sürü direk yarattı arkanızda. Her an size destek olacak bir sürü direkle inşaa edeceğiniz hayatınızın yıkılması mümkün değil.

         Bu seneye kadar seni sevenlerle toplanır, seni konuşur, seni anar, bir kaç damla göz yaşına kahkaha katardık. Bu sene biraz farklı olacak. Sadece biz, bir özel yemek tertipledik. Hiç ağlamayıp sadece anılara geri dönerek gülme kararı aldık. Düşündük ki, ehli keyif insanı, yemeğe düşkün, gezmeye ve keşfetmeye hayran birini bu sene bir başka analım.Bizi bulacağınız yeri biliyorsunuz...





         Yüreğimden kopan bir şiiri paylaşıyorum, belki sizlerde benim şiirime birkaç cümle eklersiniz ve duygular paylaşarak katlanır. Buda bu sene ki anma şeklimiz olur.
İyi ki varsınız...


Sessizlikte doğdu güneş bu sabah
Sıcacık masmavi gökyüzünde parlarken
Umut bulut olmuş küme küme tepemde


Bedenim sessiz bu sabah,
Soğuk ve donuk
Sessizlikte yanıyor yürek


Bahçem ıslak bu sabah
Her çiçek dalında salınırken
Rüzgar acıtıyor


Yürüyorum sessizlikte bu sabah
Mermer bahçesinde salına salına
Gönlüm ferah


Toprak açılsa bu sabah
Ben sen olsam
Sen güneşte parlasan


İki damla yaş bu sabah
Her gözde
Her gönülde…

.......................
.......................
.......................
Yaşamın doğası değişim iken; İnsan doğası değişime direnç gösteriyor. Ve ne kadar ironik ki bizi mahvedeceğinden korktuğumuz zor zamanlar aslında bizi kırarak olmamız gereken şeye dönüştüren gerçek zamanlar oluyor.


E.Lesser


Herkesin hayatına dokundun, herkeste senden bir parça canlı bugün ve ben sadece seni sevdiğimden kendimi değiştiriyorum.
BU DÜNYA DA HAYATIMA KATTIĞIN ANILARLA YAŞAMAYA MECBURUM...
ADIMLAR ZOR OLSA DA YÜRÜMEYE MECBURUM.