30 Kasım 2018 Cuma

THE LIFE S.A.V.E.R.S.


Güzel bir yazı okuyunca içimde bir yerlerde bir ateş oluşuyor. Heyecanı önce karnımda ordan yüreğimde ve derken parmaklarımda hissediyorum. 

Birşeyler içimi gıdıklıyor, "Hadi ama, yazmaya başlasana..." diyor ve ben gene bu isteği keyifle karşılamak için klavyemin başına oturuyorum.






Yeni yerleştiğim bu ülkede sosyalleşme deneyimlerim henüz bebek adımlarıyla oluyor.
Ilkini konfor alanımda kendi lisanımda sevgili yazar Lüset Kohen Fins ile deneyimledim. Sunumunda Tien Chen tekniğiyle yazmanın keyfinden bahsetti. Yazmaya korkanları cesaretlendirdi, yazanlara da bir çok keyifli ipucu verdi. İpuçlarını bohçaya attım, yeni hikayemi yazarken bana yol göstereceklerinden eminim. Kendisinin son kitabı olan “DAHİL”i imzalı almanın keyfinin yanı sıra kendi yazdığım “3 Nokta…” adlı kitabımı onun yapıcı eleştirilerine imzalayıp teslim ettim.












Dün akşam da konfor alanımın dışında bir etkinliğe gittim. Kabala’da hayaller… 
Aslında DREAMS başlığını görünce hayalleri gerçekleştirme ile ilgili olarak bir konuşma yapılacak sanmıştım ama meğerse konu gerçekten rüyalarmış. Farklı köşelerden hatta bazıları ters köşelerden gelen keyifli  konuşmadan aldığım 2 güzel notta buraya eklensin:
-  
    *  Rüyanızın yorumunu kime yaptırdığınıza dikkat edin zira şifa sözle gelir.
-       
* * Evren yaratılırken söylenerek oluşturuldu böylece sizlerde hikayelerinizi daha gerçekçi yaratmak isterseniz söylemeye başlayın.

   Yeni etkinliklerimi ajandaya adım adım eklemeye başladım...

   Ve hemen ardından aşağıdaki yazı ile karşılaştım. Çok etkilendiğim için yazıyı orjinal haliyle beğeninize bırakıyorum. Hepinize keyifli denemeler ve kendimizi mutlu hissettiğimiz anların artması dileğiyle…

THE LIFE S.A.V.E.R.S.

The Life S.A.V.E.R.S are six practices that guarantees are going to help you reach your full potential. These are personal development practices with the aim of helping you to find the forces within you that will help you change and transform your life.



S is for Silence – everyday 10 minutes

We lead busy fast-paced lives that are constantly noisy. Being actively silent can be life-changing, it allows you to increase your self-awareness while simultaneously reducing stress. Try through meditation and breathing techniques

A is for Affirmations – everyday 10 minutes

The power of positive affirmations help you build a mindset that allows you to transform your life. It’s too easy to talk down to ourselves and to revert to negative talk. Affirmations will help you to take away your limiting beliefs and habits 


V is for Visualisation – everyday 10 minutes

Use visualisation as a tool to imagine the lifestyle, behaviours and future you want, once you have visualised this, it will be easy to put it into action. 

”Creative Visualization enables you to design the vision that will occupy your mind, ensuring that the greatest pull on you is your future—a compelling, exciting, and limitless future.”


E is for Exercise – everyday 10 minutes

Practice yoga asanas that will increase your energy, reduce stress , and enhanced sense of calm, clarity of thought, increased strength and flexibility, resulting in an overall improvement in health and well-being

R is for Reading – every day 10 minutes

A key aspect of personal development is learning and gaining knowledge. One of the best ways to do this is by reading. 
By reading this text you will higher your inner soul.

S is for Scribing – every day 10 minutes

Writing is the final personal development practice. Journaling, even for 5-10 minutes a day as a way to get thoughts out of your head and onto paper. This can help eliminate stress, clear the mind and help you discover breakthroughs and new ideas.

8 Kasım 2018 Perşembe

THREE OBJECTS














Hayat üçlemelerle dolu.
Iyi, kötü, çirkin
Soğuk, sıcak, ılık
Tatlı, ekşi, acı
Ben, Sen, O
At, avrat, silah
Tabii ki rakı, balık, peynir





Daha niceleri gelecektir aklınıza ama ben 10.000mt’de şu fotoyu çekince kendi üçlememi yazmaya karar verdim.

Yüzük, bilezik, bileklik

Bu objelerin hepsi bana hayatta birileri tarafından verildi.



Bir cafedeyiz. Her Istanbul ziyaretinde az da olsa bütün imkansızlıklara rağmen buluşmayı başardık biz onunla. Dünyanın bir ülkesinde yaşayan onu ve beni birleştiren tek bir kelime var; “Kanser”
Bizden aldığı kocaman olan bu 6 basit harfin yeri, binlerce harfle dolabiliyor. Sevgi, destek, dostluk, paylaşım, göz yaşı, anılar, yazılar, acı çeken bedenler, sarılmalar, uykusuz geceler... Bitmez bu 6 harfe eklenen harflerin sayısı... Bir de güzel karşılaşmalar...  O cafede o gün hayatta bana olmaz dediğim oldu ve O, elindeki yüzükleri çıkarıp bana verdi. Verirken dedi ki; “ Çok baktın, beğendin di mi? Senin olsun, güzel günlerde takar ve bu evrende sürprizlere hep açık olmayı hatırlarsın,”. Doğrudur ki geçen bunca senede nice güzel günlerde taktım ve sürprizlerin olmasına kapıyı araladım. Bu yüzükle çabalamadan havadan öylesine bir şey gelmez kalıbımı da yerle bir ettim.
Tesekkürler Esra Ürkmez...

Uçaktayız, Van’dan dönüyoruz. Hayatımın seyahatini yaptığımı hiç bilmediğim bir yoldayım. Anadolu’yu çok geç gezmeye başladım. Hep derler ki, dünya kocaman görülecek çok ülke var. Koşturduk Paris, Londra, Roma, Prag, Viyana, Amsterdam, Thailand, NewYork… Uçtuk, uçtuk hep uçtuk ama hiç aklımıza gelmedi, Van, Kars, Trabzon, Konya, Edirne, Artvin, Urfa, Mardin, Antep... Hep başka ülkelere giderken yaşadığımız ülkeyi hiç tanımadığımızı bilmedik. Iç turizim bizim işimiz değil dedik. Deniz kenarları hariç içimizi bıraktık, dışa döndük. Hayatta da hep böyle yapmıyor muyuz? Hep dışa önem veriyoruz. Dış görünüş, dış sesler, dış mihraklar... İçimize ne oldu? Unuttuk gitti.
O gün hayranlıkla gezdiğim Van’dan dönüyorum. Uçak koltuğundayım. 3 yeni arkadaş eklemişim hayatıma, hem de aniden, hiç planlamadan... Oh! Tamara oluvermişiz bir anda Akdamar’da... O müthiş manzarada 4 kadın birbirimize hikayelerimizi anlatmışız. Içsel dünyalarımızı açmışız korkmadan. Sırlarımızı vermişiz birbirimize çekinmeden. O gün gördüm bileziği kolunda,  görüp hayran oldum. “Keşke benim olsa,” diye fısıldadım içimin içinden o yere balık çizerken.  O duymadı sandım içmin sesini. Bileziği Istanbul’a kalkıştan 5dk önce getirip bileğime takıverdi. Öylesine, sessizce. Öylesine şatafatsız... Öylesine dosthane...
Bana havadan hiç bir şey gelmez dediğim dönemlerdeyken ikiledim bir anda. Merhaba dedik ve bir daha hiç kopmadım iç sesimden.
Teşekkürler Ali Canip Hocam...



Büyükada’dayız. Gün batmış ve biz renklerin ve sohpetin sarhoşu olmuşuz. Acı çekiyoruz biten gidenlerden... Sarılıp geçecek bunlar diyoruz. Her zaman geçtiğini biliyoruz. Kalan sahalar bizim diyoruz, gidenlerden daha büyük  sahalarımız olduğu için şükür ediyoruz. Mutluluğu dışarıdakilere değil içimizdeki aşka bağlıyoruz. Kendimize sarılmayı unutuyoruz ama gün batımında hatırlıyoruz. Ağlıyoruz, gülüyoruz, dans ediyoruz, içiyoruz... O anı kendi içine hapsedip sadece ikimiz biliyoruz. Gün çekilip karanlık her yeri kaplamadan, bedenimizi tuzlu suya bırakıyoruz. Hem arınıyoruz hem de suyun iletim gücünü kullanıp dileklerimizi suya bırakıyoruz. Donarak çıkıp sıcak suda duş alıyoruz. Hala gülüyoruz halimize. 

Bize bakanların deli olduğumuzu söylediklerini umursamıyoruz. Aslında içten içe bunları yapamadıkları için belkide bizi kıskandıklarını düşünmek istiyoruz. Keşke onlarda her isteklerini yapabileceklerini bilseler diyoruz.
Sonra onun evine gidiyoruz, odasından bilekliği getiriyor. “Bu benim, özel anısı var ve üzerindeki çicek altın, değerli yani. Onu sana veriyorum çünkü benim icin altından daha değerli olduğunu hep hatırla,” diye diyor. Birden bire...
Öylesine...
Takıyor koluma ve bir daha hiç çıkarmıyorum...
Havadan bana öylesine gelmez dediğimi üçlüyorum...
Teşekkurler Rina Muraben...





Artık biliyorum çabalamadan havadan öylesine gelir. Sizde bilin, şans değil, tesadüf hiç değil, hep gelir. Sadece görmeyi seçmek lazım.
Emin olun seçince görürüyorsunuz.
İnsan ummadığı yerde aradığı ile buluşturulurmuş.
Emek verilen her şey bir çabadır. Biz kendimize emek versek en büyük çaba o zaten.


Not: Mitch Albom’un bu kitabıda aynen öyle geldi ama o da başka bir blog konusu...