4 Mart 2010 Perşembe

Bu 3 şey varsa hayatınızda mutlusunuz!

Tanrı dünyayı yaratırken kendinden ilham almış derler ya ben de bütün görselliklerden, duyumsadıklarımdan ve akıllardan feyz alır oldum.

Bu benim içimde varmış ta ortaya çıkması için şöyle bir sallamak lazımmış içeriyi. İnternet’te bütün dünyayı dolaşan maillerde buna yardımcı olmuyor değil hani.

İşte bir tane daha geldi geçenlerde ve gene iş başa düştü yazmasam olmayacak.

“ Köy sakinleri yağmur duasına çıkmışlardı. Bütün köy ahalisi toplandı. İçlerinden birinde şemsiye vardı.

Bu inançtır. “ diyor mailde.


Herkesin kendine kalmış, lafım yok ama bir güç varsa bu evreni kaplayan, adı ne olursa olsun. ULU MİMAR olsun.

Bu mimar öyle bir yaratmış ki herşey altın oranda saklı. Uyumsuz hiçbir şey yok. Barbie’lerin yürüyemeyecekleri kadar zayıf bedenlerinden uzak, her şeyi içine alabilecek kadar büyük bir yürek ve analiz edip fikir yürütecek kadar engin bir beyin. Dönün doğaya şöyle bir günlük kaygılarınızdan sıyrılıp bir bakıverin ne çok huzurla dolu. Bunu bir bozan var o da insan.

Birini diğerinden ayıran, rengine karışan, dilini anlamayan, başka inançlara saygı duymayan, ırkını katleden, özgürlüğü sınırlayan.


“ Babalar bebeklerini havaya hoplatır, çocuklar gülmekten bayılır. Yere düşeceklerini akıllarına bile getirmezler. Çünkü babaları onu tutacaktır.

Bu güvendir. “ diyor mailde.

Bu bana seyrettiğim dizinin bir bölümünü hatırlattı. Kadın ortağına diyor ki “ Arkana doğru yaslan ve emin ol ben seni tutacağım.” Adam, hiç tereddüt etmeden yaslanır ve kadın onu tutar zaten tutacağınıda söylemiştir. Ayni şeyi adam kadından isteyince “ Sen benimle alay etmek için tutmazsın. “ cevabıyla karşılaşır. Ortaklar, eşler, kardeşler, arkadaşlar kim kime bu kadar güvenir ki, hangi kadın erkeğine hangi erkek kadınına güvenir, güvenmez bir de cinayet, dayak vs. Doğada da böyle midir? Dönün doğaya şöyle bir günlük kaygılarınızdan sıyrılıp bir bakıverin ne çok huzurla dolu.Bunu bir bozan var o da insan.

“ Yatağımıza girerken yarın uyanıp yaşamaya devam edeceğimize dair garantimiz yoktur. Ama yine de ertesi güne dair planlar yaparız.

Bu ümittir.” diyor mailde.

Bunu kaybeden, kan kaybetmiş sayılır, itirazı olan? Ümit, bu hayatın canı, kanıdır ve sadece insana özgü bir özelliktir. Bu kadar büyük bir farklılığı olan insan neler ümit eder? Şöyle bir düşününce ilk ağızdan çıkanın sağlık olmasını isterdim ama ne yazık ki para olacak. Gelecekten ümidimiz sadece zenginlik ama maddesel olanı. Daha iyi evler, arabalar, giysiler.

Bir yerde okumuştum 100m2lik salonları olan evlerin eskimesin diye 20 mt2lik oturma odalarında hapisiz. Nedir o zaman bu maddi tutsaklık.

Ümit edin, herkesin herkesi anlayabileceği bir yer, her baktığınızdan gülümseyebileceğiniz bir ortam, elinizde olup da farkında olmadığınız yeteneklerimizin keşfi ve her şeyden önemlisi yetiştireceğimiz bir neslin üstüne ekleyebileceklerimiz.

Dün sordular bana Tanrı olsan ne yapardın bu dünyaya diye. Benim cevabım başka bir yazının konusu ama kardeşim dedi ki “ Para kavramını kaldırırdım.”

Bir düşünün bakalım inanç, güven ve ümitten size mutluluk mu geliyor yoksa sıkıntı mı?

1 yorum:

  1. Ne diyebilirim ki, yazın müthiş olmuş söyleyecek söz bulamadım. Bende birşeyler yazdığımı sanırdım. Tek kelimeyle ha-ri-ka-sın, dilerim mutluluk peşini bırakmasın.

    YanıtlaSil