Ev halinden kısıtlı da olsa dışarı çıkacak kıvama geldim. Bu gün
4 haftadır süreli engelli haine geçme zamanımı doldurmuş bulunuyorum. Siz okuyanlar
Aaa ne kadar hızlı geçmiş desenizde benden tarafta günler o kadar hızlı
geçmiyor.
Yavaştan sokaklardayım. Meğer ne büyük nimetmiş evden cıkabilmek.
Yani 2 sene koronadan dolayı günlerce evden çıkmadım belki ama şimdi dünya alem
sokakta bendeniz yatak odasıyla balkon arasındaki 4 köşeli sarayımda kalakaldım.bu
kalışın içi bolca Instagram, okumalar, yazmalar ve sorgulamalarla dolu. Yalan yok
sıkıldım dersem. Insan kendiniyle zaman geçirmeyi bilirse böyle anlar dışarıya
bağımlılıktan çok içsel dönüşüme doğru evriliyor.
Haliyle sağ ayaktan muzdarip çıkmak için sadece arabanın oluşu
yetmiyor bir de gönüllü şöför gereksinmem var. Haftanın en sakin günü kaptım
arabayı, gönüllü şöförüde ve istikamet gün
batımını seyretmek.
Küçük Prensi’in dediği gibi 43 kez aynı sandalyede gün batımını
izlerken koltuğunu az ikaydırırsan her seferinde yeni bir manzaran olur. Halim
tam bu.
Yaşamdaki koltuğumu bir tık ilerlettikçe kendi halinde salınan
evrenin bambaşka manzaralarına şahit oluyorum.
Içine alınganlıklar eklense de aslında hepsi birer durum ve tespit.
Sıralamak gereksiz her birini ama izlemek hem ruhuma, hem yüreğime hem de bedenime,
hem şifa, hem cefa, hem şükür, çokca da bilgi taşıdı. Bilmek önemli. Bildikçe çözümler
artar. Bildikçe kendinle tanış olur, kullakların kendi sohbetine misafir olur.
Öyle de oluyor valla.
Bu hafta sokak ziyaretlerimde gene toplumu izledim.
Ülke engelli yaşamla uyumlu ama kısa süreli engelliyle pek ilişiği
yok. Engelli park yerleri lokasyonlara en yakın yerlere konumlandırılmış ancak kısa süreli engellilerin bu imkanı yok. Onlar herhangi bir yere park ediyorlar. Denize
inen yol bir rampa, koltuk değnekleriyle inmek mümkünsede çıkmak imkansız.
Doktorun muayehanesinin bina girişindeki güvenlikçi amca koltuk değnekli birinin avuç içi kadar bel çantasını kontrol amaçlı açmasını isteyebiliyor. Iki elimi bırakıp nasıl açabileceğimi sorar bir yüz ifadesine maruz kalan amca hala kayıtsızdı.
Muayehanesine kırık ayakla
giren hastasına geçmiş olsun demeyen bir doktorun karşısına oturdum.
Koltuk değnekleriyle eczanede sıra beklerken öne alınmadım. Sıramı
bekledim. Bir kişi bile buyrun geçin demedi.
Arabayı oğlum kullanıyor, beni mekanın önünde indirip,önünden alıyor.
Haliyle ben binene kadar zaman lazım, durum ortada ama gene de cart korna!
Zıplamalarım azaldığından ve az da olsa Robi’yi yere basabilmeye basşadığımdan çiş sorunu
ortadan kalksa da deniz kenarındayken yokuş aşağı bir yerde olan tuvalete ulaşmanın
zorluğunu göze alarak 3 saat boyunca hiç bir şey içmedim.
Kırık ayakla gidemediğim Fransa’da
Provance’ta evlenen Kanserle Dans gönüllüsü can dostumun düğnüne
online katıldım. Desteğin sevdiklerin sayesinde ekrandan geçebildigine şahit
oldum.
Robi’yle ( Robocop türü plastik alçımın adı) çimde yürümek ayda yer çekimsiz bir halde yürüme hissi veriyormuş. Sanki uçuyorsun adeta.
Ve gökyüzüne bakmak, bulutlara saklanmış mesajlari okumak paha
biçilemez keyiflerdi.
Diyecegim o ki, sen sen ol sakın zordayım diye mız
mızlanma, her anın kendi güzelliği var, kabullen durumu.
Tabii başına gelince duyarlılıkta peşinden gelişiyo. Süreli
engelli halim sona erdiğinde hangi NGO’da hizmet verebilirim diye araştırınca
güzel sayfalarla denk geldim. Hem kendim için hemde isteyenler için bir rehber
olmasını dilerim.
Içlerinden birini ben tanıtayım:
Etgarim, 1995 yılında engelli IDF (Israel Defense Force) gazileri ve rehabilitasyon uzmanları tarafından, açık havada spor imkanları kullanılarak engelli insanları güçlendirme ve sosyal olarak bütünleştirme misyonuyla kurulmuş, kar amacı gütmeyen bir İsrael kuruluşudur. Etgarim'in faaliyetlerinin etkinliği araştırılmış ve kişisel güçlendirme, özgüven ve öz saygıyı güçlendirme ve yaşamın her alanında yetenekleri geliştirme aracı olduğu kanıtlanmıştır. Eşsiz ve ilham verici faaliyetleri, dünyanın her yerinden birçok arkadaşın cömertliği sayesinde mümkün olmakta. Onların aracılığı ile geçenlerde TelAviv sahilde engellilerin denize girmeleri ve de surf yapabilmelerine destek amaçlı bir organizsyon yapılmış. Güzel olanı ise sizi seven bir dostunuzun bu postu görüp;
‘Stell hemen kontak kur ve de bloguna yaz’ diyerek benimle paylaşması oldu.
Duyarlı olmaya devam, çünkü bu dünyanın buna çok ihtiyacı var.
http://www.ivolunteer.org.il/Eng/Index.asp?CategoryID=128
http://www.ivolunteer.org.il/Eng/Index.asp?CategoryID=124
https://www.friendshipcircle.org/blog/2015/12/22/12-special-needs-organizations-in-israel/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder