11 Kasım 2010 Perşembe

UNDO!

Bu gün 2.senemiz.
Ne garip bir his, 2 senedir O yok ve biz, herşey aynen duruyoruz, gelişiyoruz, ilerliyoruz.
Ne garip O’nun yokluğunda hayatın devam etmesini seyretmek, ne garip hala O varmış gibi yaşamak, konuşmak ama dokunamamak.

Bu yazı konusu aklımdaydı, başka şeylere mal edecektim ama nedense bir türlü yayına sokamadım, tesadüf olmadığına göre bugünü beklermiş bu konu.

UNDO!

Bilgisayarda olan ve hayata adapte edilemeyen bir tuş. Yaptığını geri alma özgürlüğü, yazdığını silebilme ve üstünde oynama yapabilme keyfi. Ne güzel olurdu bu tuş hayatımızda gerçekten var olabilseydi. Ruhum güzel olurdu diyor ama diğer taraftan zihnim koca bir hayır diyor.
Sıkıştım arada.

Neden iyi oluru önce tarttım ve bakın neler çıktı karşıma;

13 yaşında genç bir kız, bu hayattan kurtulma fikrine kapılıp terk etti bu dünyayı.Buna undo tabiiki.

Minnacık bir yavru, annesinin , babasının bir tanesi, nar tanesi.Kötü bir hastalık aldı onu onların sıcacık kucağından geriye gözyaşı ve çaresizlik bırakarak. Buna undo tabiiki.

Bir ev dolusu insan gözü yaşlı, inanmıyor o mahallenin en iyi niyetli insanının bir anda karanlığa göçüşüne, hepimiz ağlıyoruz ama geri getirmek mümkün değil. Bir undo daha.

Genç, akıllı hepimizi kılı kırk yararak sorguya çeken heybetli adam, neden seçtin bu gidişi, neden hiç birimizin koluna sarılıp bırakmayın beni demedin, şimdi o uzakta ve buna undo istiyorum.

Kimi gidişler benim ailem içinde, kimi değil ama hepsi benim tanıdığım sevdiklerim.Ama öyle biri var ki buna UNDO şart.
AŞKIM, en çok çocuklarım , annen baban ve benim adıma şiddetle UNDO istiyorum. Hemde seninle dolu bu yeni günün sabahında...Kalmadık mı yeterince ayrı, bulamazmı biri bu tuşun yerini...


Birden hayır diyen zihnim isyanlarda, sen ne dersin, ne arzularsın bilemezsin der gibi bana hayretle bakıyor. Şaşkınım, nasıl yani der gibi...

Neden UNDO olmasın istersin, istemezmisin tüm sevdiklerin, tüm kaçırdığın şanslar tekrar geri dönsün, yeniden en keyifli halleri yaşayasın.

HAYIR dedi gene ısrarla.Peki bir dinleyelim o zaman neden bu kadar şiddetle hayır bu tuşun varlığına.

1.sebep herşey yaşandı ve bitti, bunu kabul edersek huzurlu yaşayabiliriz,aksi takdirde hep geçene bağlı bir hayat ileriyi görmeni engeller.

2.sebep geri getirme tuşun olunca stresler, çırpınmalar, dertler, sıkıntılar önce güzel olarak yeniden başlayacak, sonunu bildiğin bir hikayeyi sana tekrar yaşatacak, daha çok kalp ağrısı sana.

3. ve bence en önemlisi zaman geriye döndüğünde sen o zamanı yaşayan biri olarak aynı insan olarak kalmadığını farkedip başka UNDO ihtiyaçları içinde olacaksın ki bu senin sonun olur.

Şaşırmıştım, hayırı savunan zihnimin bir oyunu mu bu bana diye de tekrar tekrar ruhumdaki ağırlığını kontrol ettim ve haklı buldum zihnimi. Doğru, undo bana o anı geri getirebilir ama o anla yeniden yaşama seçeneğimi seçmeme hakkımıda doğuracağından bu tuşun olmaması bir tesadüf olmamalı.

Sizlerde bakın hayatınıza, ne kadar çok UNDO yapmak isteyeceğiniz şeyler vardır, acaba gerçekten UNDO yapmak istermiydiniz....

2 yorum:

  1. sana tek cümle: SIL BAŞTAN kitabını acilen oku..bak gör neler oluyor....

    YanıtlaSil
  2. UNDO yapmak güzel olurdu her şekilde. İnsanlar bazen ellerindekinin değerini bilmezler ya hani onun içindir sanki UNDO ama ben ALP in değerini yaşarken bildim. Sadece doyamadım sevgili Enişteme. MİSS YOU BRO......

    YanıtlaSil