24 Ağustos 2011 Çarşamba

Sonsuzlukla Dialoglar -1-





Aklım karışık bu gece varlığımı sorguluyorum. Temeli DNA'lar mı yoksa T-nrı mı?


O’mu yarattı DNA’ları yoksa big bang mi?

O ‘mu yaptı Big bangi yoksa evrendeki enerjiler mi?

Enerji O’mu yoksa O ‘mu enerji...

Sorular sonsuzlukta öylece asılı kaldılar yerçekimi de yok, sözcükler birbirine değmiyor.


Dialog başladı.
Ben ve Sonsuzluk arasında...



B: Sessizlikte keramet var mıdır?

S: Sanırım kendini dinlemen için önemli bir faktör, yoksa sesin senin için bir anlamı olmazdı.

B: Açılan yaralara bant yapışınca yara geçer mi?

S: Sanırım görmeyince, ona dokunamayınca ve derinde olunca kurumaya yüz tutuyor yaralar.





B: Adilleri, gençleri, güçlüleri, hayata sevdalıları alıp götüren biri varsa ona isyan etmek doğru mudur?


S: Çekenleri kurtaran, acıyla yaşayanlara huzur verebilen, imkansız gibi olan mucizeleri yaratılabilenlere isyan ettin mi hiç? Unutma, onlar gittikten sonra önüne ne ufuklar açılacağını asla bilemezsin.





B: Terkedilmiş evleri neden müge çiçekleri ve beyaz tavşanlar sarmaz, hep çalılar ve yılanlar zapteder?

by Nihal Harmanlı Kaçkarlar...
S: Doğa herşeyin üstündedir, eğer orada yaşam enerjisi varsa herşeyin en güzeline sahip olacaktı. Enerji umuttur ve yok olduğunda en ağır cezaya mahkumsundur.



B: Ağlayınca acı hafifler mi?

S:  Hafiflemese de geçmişi yıkar, geleceğe temiz bir yol açar.

B: Benim göremediğim neyi görüyorsun?

S: Yeterince bakabilirsen sende görebilirsin.Cesaret et ve eğerle başlayan cümlelere esir olma!

Eğer onu yapmasaydım, eğer buraya gitmeseydim......

Eğerler trajedi yaşayan kişinin ömür boyu sırtında taşıyacağı taş yüklü bir çantadır. Kurtulursan görebilirsin.

                                                                                                                                                                                      
 

B: Deniz kıyısında yürüyorum, ve ayak izlerimden başka iz yok. Kimse yürümüyor yanımda, kimse izlemiyor beni?


S: Kendi izlerinin derinliğine bak, kucağımdasın ve ikimiz birden çok ağırız. Seni asla terketmedim unutma!




B: Toprağın altındaki çirkin kurtcuklar bile zamanı geldiğinde kanatlı uçan böceklere dönüşebiliyorsa ben neler olabilirim?

S: Zamanı geldiğinde ki bunu bir tek SEN bileceksin, dönüşüm dünyanın yasası olduğundan dönüşeceksin daha güzel bir surete.

B:Durup dalgınlaşırsam?

S: Yenilirsin.

B: Baharda dönüşmek kolay. Heryer ışıldırken, azıcık yağmur düşse gökkuşağı olur ama ya güneş çekilip karanlık buz gibi parmaklarıyla üzerimize inince dönüşmek zor oluyor. Tekrar gökkuşağının renklerini yansıtan küreye dönüşmem için ne kadar zaman gereklidir?

S: Bizim bilebildiğimiz bir zaman ölçeği yok bunun için, herbir kırıntı yeniden şekil almalı. Işık senin dostun, arkadaşın, panzehirin olsun. Kışın dondurucu soğuğunu delen kuş seslerini takip et. Onların yürekleri aşk ateşiyle dolu. Katıl sevda şarkılarına, bir tonda sen ekle.

B: Öyleyse neden katılmaktan ürküyoruz kuşların şarkılarına?

S: Çünkü derinlerdeki karanlığın gizemine kapılıp, ışığı unutuyoruz.

B: Zihnimde bir kitaplık oluşturabilir miyim?

S: Yapmazsan, dünya uyumaktan, yemekten, sevişmekten ve ölmekten ibaret olur zaten.

B: Peki neden sadece insanlar düşünüyor?

S:  Çünkü bütün hayvanlar bilgelik ırmağında yaşıyorlar, düşünüp bulması gereken sadece bizleriz!

B: Hayatın akışı beni değiştirebilir mi?
S: Koyunlar herzaman kapalı yerde uyurlar, neden gökyüzündeki yıldızların altında uyumayı istemezler çünkü tilkilerin, çakalların dişlerinden korkarlar. Eğer onunda dişleri sağlam olursa emin ol gökyüzündeki yıldızların altından cok keyif alacaktır.







Sorular denizi, göle dönüşünce duruldu ve yosunların arasında kendi yüzümü gördüm. Pek çok şey anlamaya çalışan, şaşkın bakışlarıma yakalandım. Sonsuzlukla dialoğum bitecek diye tedirgin oldum, ama O bana ;

S: Korkma, bir başka zamanda yeniden birlikte olacağız!dedi...

"Bu satırlara yazmama ilham veren Susanna Tamaro'nun yeni kitabı "Sonsuza Kadar" ve harika tercümanı Eren Cendey'e teşekkürler..."

2 yorum:

  1. Melis ded ki...öff ne karışık şeylerle uğraşıp duruyosun sabah sabah aklım şaştıhayat basitgüneş parlıyor mu hava sıcak mı param var mı eğlencem yerinde miişte hayatın temel taşları bunlarsana ne be dna mı trn mi.

    YanıtlaSil
  2. :))) Belki çok sormamak ve önüne geldiği gibi yaşamak gerek hayatı...Ama akıl bu dizginlemesi bazen zor...sormadan ve cevapları almadan da durulmuyor insanın yüreği...hatta bazen cevapları alsa da durulmuyor...

    Kalemine sağlık arkadaşım. Çok güzeldi :)

    YanıtlaSil