20 Mart 2016 Pazar

CH'i



Gergin ruhlar olarak ya geziniyoruz güvenli saydığımız yerlerde ya da evimizin korunaklı alanına çökmüş medyayı televizyondan ya da sosyal medya kanallarından izliyoruz. Yürek korkmuş, sinmiş. Yürek acıyor ve umutsuz. İstenen ve beklenen figüre dönüşmüş bireyler olarak korkakça acaba yarın toplantımı iptal mi etsem, çocuğumu okula göndermesem mi, AVM’ye girmesem mi? sorularıyla boğuşurken kafa dağıtmak adına seçtiğim yolu denedik ailece. Çocuk filmi seyrettik. Hem gülmek hemde o filmelerin içindeki mesajları almak adına kurulduk ekran karşısına. Ucuz seans tabir edilen saatte, 11.00’de.
Kahve ve muzlu süt ile sahlep eşliğinde güvenli evimin güvenli odasında.
Seçilen film KUNG-FU PANDA 3.

Her zamanki bir görsel şölen. Konu ise kimse tarafından hatırlanmayan bir karakter olan doğaüstü kötü adam Kai'nin bütün Çin'deki kung fu ustalarını yenmeye başlaması ve tüm iyi enerjileri çalıp kötülük için kullanmak istemesi üzerine. Pandamız Po imkansız bir görevi yerine getirmek üzere görevlendirilir. Kai yenerek yaşadığı yeri kurtarmalıdır.  Ne kadar güncel olduğunu fark ettik. Kötülüğün iyilikle savaşının zaten hep güncel olduğunu bilerek.  Bir dolu iyi ruh ise hem ülkelerini hem de tüm geçmiş varlıklarını kurtarmak için bir savaşçıya ihtiyaç duyar. Oysa o savaşçı detay çünkü bir savaşçı yok. Ana fikir ise muhteşem,  herkes içindeki savaşçıyı uyandırıyor ve evren muhteşem bir CH’i enerjisiyle doluyor ve tabii ki savaş iyilerin lehine sonuçlanıyor. Tıpkı evrende uzun vadade hep iyilerin kazandığı gibi.
Ch'i evrensel yaşam gücüdür. Kusursuzca ve yürekten yapılan her hangi bir şey ile Ch'i yaratılmış olur. Güzel bir beste yapan müzisyen, şiir yazan şair, enfes bir pasta pişiren kişinin pastasıyla birlikte ortaya koyduğu Ch'idir. Ustaca bir sayı alan tenisçi, bir tohum eken çiftçi ve yanındakinin kim olduğunu düşünmeden sarılabilen bir beden  Ch'i yi üretir. Güzel bir evrende yaşamak için olabildiğince çok Ch'i akımı sağlamakta bizlerin unuttuğu bir detay. Evrendeki her şey canlıdır, birbiriyle titreşim ve iletişim halindedir. Dolayısıyla bütün evren birbirine görünmez bir bağ ile bağlıdır. Ve evrendeki her şey “Ch’i” denilen yaşam enerjisiyle kaplıyken aynı zamanda her şey de zıttıyla vardır. İyi-kötü, siyah-beyaz, gece-gündüz, yin-yang, pozitif-negatif gibi. Bu durumda evrende bizi etkileyen hem pozitif hem de negatif enerjilerin varlığını kabul etmeliyiz.

Ancak insan içindeki CHI’ye inanırsa herşeyi değiştirebilir tıpkı filmdeki Panda’nın kendine inandığı an yapabildiklerine kendisin şaşırması gibi. İçimizde muhteşem bir iyilik gücü var ama ne yazık ki bunu kötülük, umutsuzluk, korkular, kaygılar adına kısa vadede harcıyoruz. Bazen bu olaylar bunu farketmemiz için mi oluşuyor diye garip fikirlere bile kapılıyorum. İyiliğin ve insanın sevme gücünün ortaya çıkabilmesi için 

sarkaç diğer köşelere mi çekiliyor diye.


Sevmekten ve iyiliğin gücüne inanmaktan başka bir yol olmadığı fikrindeyim. Tüm giden ruhlara rahmet, kalanlara sabır ve bizlere inandığımız huzurlu günleri diliyorum. Sevgiyle yaratacağımız güzel CH'i enerjilerinin evreni sarmasını ve katlanarak gene bizlere güzelliklerle dolu bir evren yaratmasını gönülden istiyorum. Ve biliyorum ki daha iyi bir dünya mümkün!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder