10 Şubat 2010 Çarşamba

KAYIPLAR BEDENSELMiDiR?

Daha yeni blog açmışsın, “nedir derdin bunca ağır bir konuyu ekrana taşımaya !” diyor aklım.
Aldım kadehimi elime oturdum salonun loş köşesine, elimde sevgililer gününde bana aldığı labtop.Birlikte döşediğimiz salonun en rahat koltuğuna çöktüm ama ne çöküş.Kalbim hızla atıyor , nabzımdan dışarı fırlayacak sanki.Gözyaşları aramayın onlar tükeneli çok oldu.Sonraları fark ettim ki insan yaş akıtmadan da ağlayabiliyormuş.Kalpten....
Konu biraz agir olmus olabilir ama bu aralar bunun o kadar tersine bir düşünce icindeyim ki yazmasam olmayacak.
Kalbim daralacak, bu konuda boyle dusunenlere tersini ispat edemezsem.
Her okuduğum kitaptan kendime pay çıkarmayı çok severim, eski bir dostum “Sen kitapların içine giriyorsun. ” der ve doğrudur.Dostlar sizi iyi tanırsa böyle itici güçlere dönüşürler. Bu yorumuda benim için çok doğru.O satırları yazanın ruh halini düşünüp empati yapar oluyorum hem yazarla, hem de özene bezene yarattığı kahramanla...
İşte gene okuduğum bir kitap bana bunu yaşattı.

Kayip Gül;bir pasaj;
“Bu sahilde annesiyle kimbilir kac kez yürümüştü.Burada onunla bir kez daha yürümek için neler vermezdi.Sadece bir kez daha!Acaba bu yürüyüşlerin anlamını bilmek için annesini kaybetmesi mi gerekirdi...”

İşte beni tetikleyen cümle.İnsan kendine bir soru sorabiliyorsa muhakkak cevabı ondadır diye düşünenlerden olduğumdan başladım soruyu irdelemeye ve kitabın ilerleyen sayfalarında bakın neyle karşılaştım;
“Görmek için sadece gözlerimi kullansaydım karanlıkta kaybolurdum.”

Yokluk halini açıklayalım, Kaliteli kaynak olarak Türk Dil Kurumu derki, Yok olma, bulunmama durumu.
Bu tanıma göre bir insan bulunmuyorsa yoktur.. Peki bulunmama nedir, kayıp veya hissetmeme durumlarını bulunmama kapsamına koyarsak sadece dokunamadığımız biri için yokluk tanımı verilebilir mi????
Onun yokluğunu, burada olmama durumunu irdeliyorum hem de onun varlığını her geçen gün artarak hissederken. Bu demektir benim kaybım bana sadece bedensel.
Çünkü eğer varlığını bu kadar derinden hissedebiliyorsam nasıl bir yok o benim için.
Her saniye gözlerimle onun odada dolaştığını hissederken ,saçım kuaförlüyken bana iltifat ettiğini duyarken , yataktaki sıcaklığına her gece sarılırken nasıl bir yok olur o benim için.
Kayıp edenler bilirler, hayattaki en büyük travmaymış.En büyük mutsuzluk kaynağıymış.En gerçek haliyle binlerce mutlu an sayarken ortak noktada buluşmak bunca zorken kayıp söz konusu oldu mu ne yaşa, ne cinsiyete, ne de dine dile ülkeye bakmadan kayıtsız bir hüzün yaşatır beynimiz bize.
Anılar taze iken çok acıtır, anılar olgunlaşmaya başladıkça tabiiki daha az düşünür olursun kaybını ama her an sana onu hatırlatan olaylar dünyasında yaşar bulursun kendini.
Klasik cümleler sarfediliyor olsa da , ah burada yürümüştük, ah bunu birlikte satın almiştık, ah o terlik, ah o örtü, ah o dizi gibi en basite kadar iner bu bağlantı.Hatıranın boyutu önemsiz olur ama hepsinin acısı aynıdır.

Ben de baktım ki canlı gibi davrandığım bir kaybım var.Bedeni olmayan ama kalbi sıcacık yanımda duran...
Sevgi herşeyin temeli, asıl acı olan yaşarken kayıp etmek ve ne yazıkki etrafım bunlarla dolu.
Bir dursalar balon olup bedenlerinden azıcık yükselip bakabilseler asağıya, hayat çok kısa sızlanmayla uyanmak için.
Sevmek lazım sevmeye değer gördüklerimizi, sevmeyenlere de takılmamak lazım ama yapacak bir şey varsa da yapmak lazım.
Herşeyin olmasının bir sebebi vardır.Bazen 2.şans düşer bahçemize, sarılmak gerek o ikinci şanslara,bu hayatınızı alt üst etse bile, Elif’in dediği gibi nerden bileceksin hayatının altının üstünden daha iyi olmadığını. Doğarken kimse hayatın kolay olacağını fısıldamıyor kulağımıza ama inananıyorum ki herşey yaşamaya veya birinin kalbinde yaşatılmaya değer...

5 yorum:

  1. dondum ,kaldım..bakıyorum..öyle.
    ben kendi adıma Stelloşum hayatı sorgulamak istemiyorum..akarken bende hayatla akıyorum,güzel taraflarını görmeyi seçiyorum :)

    YanıtlaSil
  2. “Her gün yeni bir yere konup göçmek gerek. Akarsu gibi durmadan akmak gerek
    Dün geçti gitti
    Dün gibi, dünün sözü de geçti
    Bugün, yepyeni bir söz söylemek gerek” Mevlanadan oldu cevabın arkadaşım.tşkrler...

    YanıtlaSil
  3. Birincisi aynı konu ile ilgili bende yazıyordum benden önce yayınladığın için seni tebrik ederim ve bunda belki yediğimiz yemeğin etkisi vardır diye düşünüyorum.
    İkincisini bir kitap alıntısı yapayım bende " Yokluğun acısı asla bitmez ,sadece yokluğun acısını çekmeye alışırsın " Hepsi bu.

    YanıtlaSil
  4. canim kardesim bizde soyle deriz ACILAR KURTULMA DUYGUSUNU ARTTIRIRMIS!senin yazinida keyifle bekliyorum...eminim baska bir pencereden bakıs olacaktir.

    YanıtlaSil
  5. "Özel bir insana rastlamak bir an,özel biri olduğunu anlamak belki bir saat ,o özel birini sevmekse belki bir gün sürebilir.. .ama o insan ÖMÜR BOYU UNUTULMAZ...."

    YanıtlaSil