2 Nisan 2012 Pazartesi

SOL YANIM





Ben sağlağım. Ya da salak mı demeliyim acaba? Çünkü ilginçtir ki Türkçe sözlüğümüzde bu kelimenin bir anlamı mevcut değildir.

Ben sağ elimi kullanır, sağ taraftan kalkar, sağ omuzumda çantamı taşırım. Sağ ayakla girerim uçağa, sağ elimle açarım kapıyı. Sağ ayağıma dövme yaptırdım, sağ tarafta yürürüm. Sağ elimle telefonu tutar, sağ elimle dişlerimi fırçalarım. Ben tam bir sala(k)ğım. Normal sayılıyorum çünkü dünya nüfusunun büyük çoğunluğu gibiyim.

Sol tarafıma hiç özenmem, onu kullanma kabiliyetim neredeyse sıfıra yakın. Sol benim için zorlayıcı. Hep merak ederdim neden İngilizler soldan araba kullanırlar, hatta bunu saçma bulurum. Araştırdım ve şöyle bir bilgiye ulaştım; İngiltere’nin eski dönemlerinde sokaklarında araba diye bir kavram yokken, şövalyeler veya elinde bilimum kesici, doğrayıcı alet taşıyan insanlar genellikle sağlaktı. Sağ elleri ile silah kullandıklarından ötürü, kendilerini emniyete almak için caddenin sol tarafından yürürlerdi.

Peki neden sol taraf?

Çünkü sol tarafta duvar dibinde yürüdükleri zaman, savunmasız olan sol kolları duvar tarafından korunmuş olurken, silah kullanan sağ elleri de rahatça hareket edebilecek bir boşluğa sahip olurdu. Böylelikle gelen tehditleri sağ elleriyle savuştururken bir de sol tarafdan birisi saldırır mı? diye düşünmek zorunda kalmazlardı.

Bunu okuyunca etkilendim. Üstüne birde dizi furyasına sarıp, kafamı meşgul edecem diye takibe aldığım “Adını Feriha Koydum”* dizisindeki şarkı eklenince, yetmeyip bugün benim 17.evlilik yıldönümüm olunca, bloguma SOL YANIM yazmak farz oldu!

      Uzun senelerdir SOL YANIM boş. Koruyan, kollayan, sarılan bir destekten eksiğim. İnsan eksiğini farkedip değiştirir diyebilirsiniz ama nedense solda bir değişim gözlemiyorum. Neden acaba solda hiç değişiklik yok? diye sordum kendime. Uyguladığım artı/eksi yöntemlere başvurdum ve  sonuca ulaştım. Solumda AİLEmi gördüm. Onlar benim duvarımdı. Onlar beni tehlikelerden koruyan, beni destekleyen ve benimle birlikte savaşandı. Canım AİLEm beni çok sevdiği için sol yanım bunca kuvvetli ve ben sağımı geliştirerek tüm tehditleri savurmuşum hayatımdan desem, yüzünüzdeki gülümsemeyi görür gibi oluyorum.

Benim bu sol yanımdakilerden 2 tanesi küçücük doğdu. 33.5 haftalıktılar. Hastane bize cehennem gibi gelmişti, çıkamayıp onları kuvöze koyduğumuzda. Şimdi boyuma yakın 2 kocaman delikanlı olma yolundalar. Hayatımdaki tüm olumsuzlukları ben bu iki küçücük sol yanımla savurduğumu itiraf ediyorum. Bunu başarmak için ne çok çalışmak, ne çok para harcamak ne de çok sahiplenmeye gerek yok. Bunun tek sırrı ÇOK SEVMEK.

Ben onlardan, kuvvetli kişinin, kimsenin yenemediği değil, her yenilişinde tekrar ayağa kalkabilen olduğunu, yolculukta karşılaşacağım yenilgilerin bana kuvvet kattığını, zorlukların aslında bizleri kolaylığa taşımanın bir yolu olduğunu öğrendim. **

Bu sabah mermer bahçesine 3 karanfille gittim ve  şöyle fısıldadım;

“ SOL YANIM eksiksin ama bana kazandırdıklarınla daha da güçlüyüm.”


* Dizideki şarkının sözler, Eylem Aktaş;
Kan damlar yüreğime gözlerine haram değerse
Gül teninde günah gezerse,
Günün birinde
Eller ayırsa, yollar kapansa,
Sol yanımda senin aşkınla,
Dolanırım koca dünyada, beni unutma.
Eller ayırsa yollar kapansa,
Sol yanımda senin aşkınla,
Kaybolurum koca dünyada, beni unutma.
Sevdalı bakışınla yüreğimde dağlar devrilir
Bütün ömür feda edilir senin uğruna.
Sevdalı gülüşünle yüreğimde dağlar devrilir
Bütün ömür feda edilir senin uğruna.




** Kayıp Gül -2-'den bir bölüm...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder