26 Aralık 2012 Çarşamba

Yeni yıl karalaması...




Pek ne yazacam fenomenim olmaz benim, herzaman bir konu bulurum ama tekrara düşmemek önemli bir ayrıntı. Sıkıcı olmamalı, azıcık gülümsetmeli, kalbe dokunmalı, çıkış göstermeli ve en çokta düşündürmeli. Ben böyle yazmayı seviyorum, sadece kendim okuyormuş gibi keyifli ve samimi yazmayı seviyorum.

Malum yılbaşı; bir  yazı yayınlamam şart tabii ki. Blog açıldığından beri yazdığım yılbaşı yazılarını açtım, okudum. Mutlu oldum. Çoğu yazdıklarımı uygulamanın keyfini bir yudum kahve ve elmalı az şekerli kekle ödüllendirdim.

Ee peki bu sene ne yazılacak? diye düşünürken, sabah yatakta bulduğum “beyaz tüy”ün yardımı diyelim; vakitsizlikten okunamamış Pazar gazetesinde buldum yazı konumu...

PSİKOLOJİK YORGUNLUĞA SAVAŞ AÇIN!

İşte başlığım...
Teşekkürler "meleklerim" bana yolu gösterdiğiniz içinJ ( Beki İkala Erikli teşekkür edin dedi, ettim...)

Osman Müftüoğlu’nun yazısına göre; fiziksel yapımız ne kadar kuvvetli olursa olsun mutlaka ama mutlaka bir psikolojik güce ihtiyacımız var. Bedenimiz nefis bir Ferrari ise, içine dolduracağımız yakıt  enerjimizdir.  Bu güçlü ve çekici araba yakıtı olmadan 0 km hızında parkta bekleyecektir. Yani bedenin enerjisiz kalma haline psikolojik yorgunluk diyebiliriz. Herşeyimiz yerinde tam ve eksiksiz olsa da, tüm organlarımız tıkır tıkır çalışıyor olsa da, damarlarımız tertemiz, kanımız delikanlı kanı gibi gürül gürül aksa da, vitamin ve mineral depomuz full gösterse dahi sistemi harekete geçirecek psikolojik güç yoksa işte sorun psikolojik yorgunluk oluyor.

Hayatlarımız gittikçe zorlaşıyor, ilişkilerimiz eski anlamlarını kaybediyor, gücümüz azalıyor, huzur şarkı sözlerinde sadece. Hayat “yatay genişleme ve çoğalma” eğilimi yerine  “dikey büyüme ve daha çok üretme” peşinde. İç hesaplaşmalarımız yetersiz, bize eşlik eden sürecin aşırı hızına ruhumuzun yetişememesi hepimizin ortak sorunu. Bu sebeple hepimiz hayatın bir yerini ıskalıyor, maneviyat depolarımız azalıyor, mutluluk beklentiye dönüşüyor.
Hayatı iyileştirmenin yolu ruhumuza iyi bakmaktan geçtiğini biliriz ama nedense onu koruyacak eylemlerde bulunmayız.

Bunun adına depresyon diyorlar, türlü türlüsü var ama eğer sadece anlamsız sinirlenmeler, aşırı tepki vermeler, kolay ağlamalar, sabah yorgun uyanma şeklindeyse tam tanım psikolojik yorgunlukmuş.

Ben sadece tanı koyanlardan nefret ederim, eee şimdi ne olacak? soruma cevap isterim. Yazıda bu da mevcuttu. Yani size kurtulmanın ipucunuda veriyorum.

Dr.Gary Small’dan* Yorgunluğa reçete;

      ·  Yaratıcı olmaya bakın –    Kitabım PENCERE


·    Yeni hobiler edinmeye çalışın –    zorlansamda Zumba deniyorum.

  
 
 
 
   ·  Fırsat buldukça tatile çıkın-                                                                       Londra’ya kaçtım, yeni planlar ajandaya not edildi.    
·         Bir sosyal grubun gönüllü organizasyonuna katılın-
YSK, başka söze gerek yok.
·         Aile içi ilişkilerinizi sağlamlaştırın-
Haloween partisi verdim. Yılbaşı partisi yolda
·         Komşularınızla daha sık görüşmenin yollarını arayın –                                                                    Cuma akşamı yemek organize ettim komşumla
·         Arkadaşlık-Dostluk ilişkilerinizi güçlendirin-                                                                                     Valla hepinizi tek tek arıyorum...
·         Daha esnek olmanın bir yolunu bulun-                                   Hmmm listemde ki tek eksik!
·  Faydasız ilişkileri detokslayın-    For sure yapıyorum!
 
     ·   Az eleştirin, çok övün - Listemde bir eksik daha
Anladım...Bendeki yalancı psikolojik yorgunluk. Bu sene size  dersem “Yorgunum” valla inanmayın...
Gerçek şu ki, kendimizi kapattığımız dolapların kapakları yeni senede açılsın. Ruhumuz bedenimizle keyifli bir sene geçirsin. Yanlış denilenler bırakalım yanlış kalsınlar, başkaları için düzeltmeyelim. Yetişemiyorum derken neyi kaçırdığımıza değil, neyi hedeflediğimize bakalım. Hep hatırlayalım, vitrinde yalnız ben varım ve tek alıcı da benim. Yeni senede kendimi kendime satmanın yollarını keşfe çıkıyorum. Bu yolculuk 365 takvim günü gün sürecek ve sona ulaştığımda kendimi kucaklayıp tebrik etmeyi hedefliyorum.

Carol Bolt'un AŞK ile ilgili cevaplar kitabını rastgele açtım, " Bu işi kendi başına hallet." çıktı, yetmedi tekrar açtım" Beyaz sayfa aç" çıktı. 
Açıyorum yeni seneye bir beyaz sayfa ve diliyorum, hepinize dinç,  beklentileri ulaşılabilir, hedefleri yakalanabilir, hayallerin peşinde koşacağınız, keyifli değişimlerin, ciddi farkındalıkların ve en hayrında aşkların, sevgilerin bol olacağı bir yeni yıl diliyorum. 2013 benim için bir çok yenilikleriyle kapıda... Sizin içinde öyle olsun.
Beni takipten eksilmeyin, hepinizi çoooook öpüyorum!
*Dr.Gary Small- Amerikalı, Alzehimer üstüne ciddi araştırmaları olan yakışıklı (!) bir psikiyatristtir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder