19 Ocak 2014 Pazar

Walter Mitty



Fragmanını seyrettiğimden beri aklımda…
Bloga tam hız devam…

Yakın silah arkadaşlarımı yazarken ara verdim zira bu hepsinden farklı bir duygu ile coşturdu beni. Yazabilince farkındalıkta mı artıyordur nedir başka boyutlarda çarpıyor duvarlarına her kelime. Dün nefis bir Cumartesi yaşadım. Sahip olduklarımın hepsine şükür ettim ki genelde hep atlıyoruz şükür etmeyi. Hatırlatayım şu an da okumaya ara verin ve şükür edin, alınmam beklerim……………………..

Neden Walter Mitty yazmak istedim? 
Sebebi tek kelimede saklı; “Profilinize henüz kimse kliklememiş çünkü gezdiğiniz, gördüğünüz ve yaptığınız şeyleri boş bırakmışsını. Böyle sitelerde asla bunları es geçmeyin.” diye e-harmoni sitesindeki adamın sözü oldu. Walter Mitty, hayatının o anına kadar kayda değer birşey yapmadığını söyler.  Bendeniz kalıverir karanlıkta öylece….

Walter Mitty, hayal alemine dalarak zamanla ilişkisini kesip taşlaşarak, başka anlara akmakla yaşayan, LİFE dergisinin negative film arşivinde bir çalışan. Sean’ın çektiği mükemmel kareleri dergiye yayına hazır hale getirip binlerce, milyonlarca insanın şaşkınlıkla bakmasına sebep olan kişi. Filmi seyrederseniz devamı orada anlatmaya niyetim yok.

Film boyunca kliklemek için uğraştığı, aşık olduğu kadının yanında olduğunu farkedemeyen, sosyal medyanın modernitesiyle  ona ulaşmaya çalışan bir karakter var. 
Söyleyeceklerinden çok klikleyince etkili olabileceğine inandığı  hisler var. 
Gördüklerine hemen inanan, sorgulamayan bir var. 
Kardeş, anne, geçmiş insanın hayatında ne kadar önemlidir mesajı var. 
Kendi yaptığının mükemmel olduğunu unutup içindeki potansiyeli küçümseyen var. 
Aklıyla her şeyi yapabilme gücü olduğunu unuttup hayallerinde uçan, kurtaran, öpülen, sevilen biri var. 
İş başa düştüğünde risk alabilmek var. 
Kötü yöneticiyi sevmesende iyi geçinme zorunluluğu var. 
Şirketi hakkında bir bok bilmeyen ama hasbel kader oraya yükselebilme imkanı olanları gören göz var. Fotograf sanatının detaylarının peşinden gittiğinde yakından öyle mükemmel olmadığını görmek var. 
Hayatın içinde gördükleri bir anı bazen sadece bakana ait olsun diye es geçebilenler var. 
Maceraperest insanın başkası için değil kendi ruhu için risk almalı bakış açısı var. 
Yolculuğun herzaman insanı değiştirdiği gerçeği var. 
Kendini yüceltmenin senin değil başkalarının işi olduğunu gözüne sokma var. 
Uçuk yaşamanın insanın kendi tercihi olduğu fikri var. 
Bu fimde içime işleyen herkesin içinde bir Sean O'Connel, bir Walter Mitty var.

Kaçırmayın derim…

Not:  James Thurber'ın "The Secret Life of Walter Mitty", ilk Mart 1939'da  The New Yorker 'da yayınlanmış. 
Tarihe dikkat çekerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder