26 Ocak 2014 Pazar

YAKIN SİLAH ARKADAŞLARIM


   


Yeni seneye girilirken farklı bir yol çizmeyi arzulayan yazılar yazılır, kararlar alınır ve heyecanla uygulama planları yapılırken Ocak ayı hüsran ayına döner sanki ve takvim ayın 1'ini gösterirken bir anda hayal kırıklıkları etrafta cirit atmaya “ ben sana dedim sen sözlerini tutamazsın” diyen egoyla başlar dansa. Öyle güzel bir harmoniyle dans ederler ki  kişiyi büyülerler. Kişi bir gün önce yazdıklarını neredeyse unutur hale gelir. Gelmesin diye blog yazımı ayın bitmeye yakın günlerinde yayına sokup sizleri motive edeyim dedim. Bu iyiliğimide unutmayın.

      Hayat kendi ekseni etrafında dönüyor. Gün iyi, gün kötü, gün keyifli, gün acıtıyor. Haberler bir moral bozuyor, bir sevindiriyor. Bir sinir ediyor, bir yüceltiyor bizleri. Seneyi güzel bir haberle kapattık- ayyakkabı kutuları diye hatırlatayım- ama sene ne yazık ki hiçte beklenilen gibi başlamadı. Herşey gene karmaşık daha da karmaşıklaşacağa benzer. Gazeteciler şanslı bu ülkede malzeme bol. Ama ben gazetelerdeki gibi bir yazı getirmeyeceğim karşınıza benimki gene gündemden uzak ama ilintili olacak.

Öğlen arası sözü vermiştim kendime. Uyguluyorum. Deniz kenarına gittim sabah iş toplantısından once, hayat farklı hareketler ister farklı oluşumlar yaratmak için. O sakinlikte kendimi dinledim bir gün doğumuna şahit olurken. Balıkçılar az önce telaşlı bir günü bitirmişlerdi oysa saat sadece 7.56.
Ellerinde çay bardakları mendirekte oturuyorlardı. Martılar balıkçıları bekliyordu, birazdan ağlardan kalanları suya atacaklar. Karabataklar heyecanlı ne kadarına martılar yetişemezse o kadarı onların. Deniz sakin güneşle sevişmesi devam ediyor henüz rüzgar başlamamış. Güneş mutlu sıcaklığına kavuşmak üzere. Taşlar kuru, üzerleri kırılgan ama biliyorlar az sonra bitince güneşle dansı deniz yutacak hasretle onu. Ve ben, o sessizlikte iki şey düşünüyorum;
Ne güzel bir evrende yaşıyorum... ve
Şükür ki sevenim var.
    "Sevenim var," noktasında bir duruyorum. Geçen günkü konferansta not defterime aldığım notun sayfasını açıyorum heyecanla ve karşıma çıkan söz dizisi “Yakın silah arkadaşların kimler?” Osman Serim bunu birbirine yakın olan alet edevat için (sac-wok) söylerken, benim sol beyin yerini sağ beyine bırakmış ve yazının yanına söyle not almış; “Yanına bak!”

     Yanımda gerçekten bir "yakın silah arkadaşım" vardı. Yani hayatımın dönüm noktalarında benimle coşan, gülen , ağlayan, sevinen, kutlayan, paylaşan.
Vay be!
Bu sessizlikte not defterimin aynı sayfasına diğer isimleri de not ettim. 8 filan… hiç fena değil… iki elin parmaklarından az. Yani gerçek.
Onlarla ben bu hayatta her yere gider, ağlar, içimi döker, dinler, paylaşır ve bol bol eleştirilebilirim. Onlar benim yakın silah arkadaşlarım! Asla arkamdan vurmayacak olanlar.
Hayatta arkanıza bunlardan bir dolu almayın. O zaman hangisi yakın hangisi -mış gibi ayırt edemeyecek hale gelebilirsiniz.
Hadi bakalım yazın arkadaşlarınızı 11 tane bulursanız maç yapalım…

Küçük bir bilgi;

 SAĞ BEYİN- Yaratıcı Zeka...

Vücudun sol tarafını kontrol eder.
Yaratıcılık, Subjektif, Hatırlama, Bütünü görme, İç güdüsel, Sezgisel, Hissetme, İşitme, Duyma, Koklama, Tat alma, Ritmik, Hatırlama, Müzikal
Dokunsal yollarla öğrenir, Duyguları serbest bırakır,

Yüzleri hatırlar,  Daha fazla risk alır, daha az kontrollüdür,
Yazılı ya da gösterilen talimatlara uyar, Problemleri bütüne bakarak çözer,
Çizimi ve nesneleri kullanmayı tercih eder,
Eşanlamlı biçimde düşünür, Benzer nitelikleri arar,
Sezgiseldir, Bütünseldir, Kendiliğindendir


SOL BEYİN -  Mantıksal Zeka...

Vücudun sağ tarafını kontrol eder,
Adlandırma, Matematiksel işlemler, Dili doğru kullanma, İnceleme Parçayı görme, Sistemli,Analiz etme, Disiplinli, Objektif Sınıflandırma, Mantık yürütme, Sıralama

Mantıksaldır İşitsel, görsel yollarla öğrenir,
Duyguları kontrol eder,

İsimleri hatırlar, Az(kontrollü) risk alır,
Sözlü talimatlara uyar, Problemleri parçalayarak çözer,
Yazmayı ve konuşmayı tercih eder, Matematiksel biçimde düşünür,
Farklılıkları arar, Rasyoneldir, Devamlıdır, 
Zihinsel ağırlıklıdır, Yapısaldır, Planlıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder