24 Eylül 2016 Cumartesi

NOKTALARI BİRLEŞTİRMECE . . . . . . . .



Eminim hepiniz bu oyunu küçük yaşlarınızda ve hatta anne baba olduğunuzda çocuklarınızla oynamışsınızdır. Ben 45 imde yeniden oynamaya karar verdim. Basit gibi gözüküyor ancak sayıların birbirine ulaşması için önce sayıları tanıyor olmak lazım.
Mesela 1’den sonra 2 geleceğini nasıl biliyoruz?
Bu soru beni bu yola çıkardı. 
Bir şekilde bir sonraki adımı hep biliyoruz ama bilmiyor gibi yaşamayı seçiyoruz. 2’ye ulaşanlar ballı oluyor, 1’den sonrasını bilmeyenler ise şansızlar mı olur öyleyse. Yani 2’ye ulaşmak için yerimizden kalmak, çokça denemek, keşkelere ve geçmişe takılmamak bizi ballı kategorisine taşır mı?
Korkular mı bizi 1’den 2’ye geçirmeye engel. O korkularla içimizde büyüttüğümüz kaygılar, endişeler, çarpıntılar, terlemeler. Oysa sadece 1’den 2’ye bir düz çizgi çizmeyi denemek o kadar zor mu? 


Ne olabilir ki? 
Dönüş yolunu biliyoruz nasılsa. Ayrıca yarattığımız o korku ilüzyonu bizden ve yaşamın gerçeğinden nasıl daha büyük olabilir ki? Ayrıca ben 2’ye gitmek istiyorsam ve oyuna başladıysam neden hala 1’de durup 2’yi kötülüyorum ki? Delirmiş olabilir miyim acaba?

Biliyoruz ki noktalar ileriye doğru birleşecek öyleyse ilerleyip çizgiyi çekmekten başka çare yok ki! Ne duruyorsunuz Steve Jobs’un dediğine kulak verin;



* “ Üniversite için neredeyse Stanford kadar pahalı bir okul seçtim ve emekçi ailemin bütün birikimleri benim okul parama gidiyordu. Altı ay sonra, buna değmeyeceğini fark ettim. Orada durmuş ailemin hayat boyu biriktirdiği parayı harcıyordum. Sonuçta okulu bırakmaya karar verdim. O zaman çok korkutucu gelmişti ama geriye dönüp baktığımda hayatımda verdiğim en iyi kararlardan biri olduğunu görüyorum. Okulu bırakmamış olsaydım, o kaligrafi dersine girmemiş olacaktım, bilgisayarlar şu an sahip oldukları o harika tipografiye sahip olamayabilirlerdi.
Hayatımın erken bir döneminde neyi sevdiğimi bulduğum için şanslıydım. Ortağım ve ben Apple’ı 20 yaşındayken evimizin garajında kurduk. Çok yoğun çalıştık ve 10 sene sonra Apple, 4 bin çalışanı olan 2 milyar dolarlık bir şirkete dönüşmüştü. Sonra kovuldum. 30 yaşında sokakta kalmıştım. Hayatımın odak noktası olan şey bir anda yok olmuştu, bu büyük bir yıkımdı. Birkaç ay ne yapacağımı bilemedim. Başarısızlık sembolü olmuştum ve vadiden kaçmayı bile düşündüm. Ve yeniden başlamaya karar verdim.
 O zaman farkına varmamıştım ama Apple’dan kovulmak başıma gelebilecek en iyi şey olmuştu. Hayatımın en yaratıcı dönemine girmek üzere özgürleşmiştim.
Sonra Next ve Pixar adında başka iki şirket kurdum ve eşim olacak inanılmaz kadına aşık oldum. Pixar’da dünyanın ilk bilgisayar animasyon filmi Toy Story’yi yarattık ve şu an dünyanın en başarılı animasyon stüdyosuyuz. İnanılmaz olaylar zincirinden sonra, Apple Next’i satın aldı, ben Apple’a döndüm.
 Kovulmamış olsaydım bunların hiçbirinin olmayacağından son derece eminim.
Gerçek anlamda tatmin olmanın tek yolu harika bir iş olduğuna inandığınız şeyi yapmanızdır ve harika bir iş yapmanın tek yolu ise yaptığınızı sevmenizden geçer.
Henüz bulamadıysanız, aramaya devam edin. Durmayın.
Tüm gönül meseleleri gibi, onu bulduğunuz zaman anlayacaksınız. Ve her büyük ilişki gibi, seneler geçtikçe daha da güzelleşecek. Yani bulana kadar devam edin! Yılmayın.
Kendinizde yeterli cesareti bulamadığınızda belki de doğru zaman şimdi değildir diye düşünebilirsiniz ama eğer işler yolunda gitmiyorsa/gitmeyecekse kaçınılmaz sonu beklemenin de bir alemi yok. Unutulmaması gereken şey, her yeni başlangıçta, start noktanız neresi olursa olsun bir öncekine daha avantajlı başlıyorsunuz. Korkunun ecele faydası yok. “

Noktaları ileriye bakarak birleştiremezsiniz; onları sadece geriye baktığımızda birleştirebiliriz. Noktaların gelecekte bir şekilde birleşeceğine inanmak gerekiyor. Bir şeye güvenmeliyiz – tanrıya, cesaretimize, kaderimize, hayata, karmaya, herhangi bir şeye. Bu yaklaşımın bizi asla yolda bırakmayacağını söylemişti Steve Jobs, hatta hayatlarımızı bütünüyle değiştirebilir bile.
 
O zaman şimdi Noktaları Birleştirme Vakti!
. . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. . . . . . . .. . 
*Steve Jobs Stanford Üniversitesinin mezunlarına yaptığı konuşma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder